Pazartesi, Kasım 28

O istedi Oldu

Kazanılması gereken, kazanılması bi o kadar zor olan, fikstürün zorlu serisinin son virajıydı trabzon deplasmanı... Ben açıkcası galibiyet bekliyordum fakat bu derece sönük bir trabzon beklemiyordum. Gerçi trabzonun geçen sezondan beri başarıyla uyguladığı ve sonuç veren (selçuk)-colman at.... burak vur! formatından başka şekil verilemeyen oyun tarzı vardı ama...

Bu sefer elinde ofansif oyuncularının çoğu dışarıda olan, Toramanı burak yılmaza yapıştıran, disiplinden kopmayan Egemenli defansa sahip Beşiktaş vardı... Beşiktaş düşünülenden kapalı ve defansif oynadı, başarılıda oldu aslında rakibine 2 gol pozisyonu vermesi ve 4 gol pozisyonu bulması manidardı. Aslında tek hedef adamı olan fener, trabzon gibi rakiplere içerde olmasada deplasmanda muhakkak böyle oynanmalı (miyde kaldırsa içerde de!)

Dediğim gibi ilk yarıda Alanzinho, ikinci yarıda Burakla kazanılan pozisyonlardan sayı alamayan trabzona karşı Quaresmanın 2, Ekrem ve kazanılan penaltıda ki Mustafanın pozisyonları... akılda kalan net pozisyonlarımızdı bu pozisyonlarda ise ortak öğe Quaresma...

Simao yokluğunda daha özgürmüydü ne? Kateden, ısıran o ve Ernsti sadece... Beşiktaş adına maçın en iyisi Quaresma ne kötüsü ise Ekremdi (severim esasen ama bu maçta aşı tutmadı tek faydalı hareketi yoktu her topu ezdi) Trabzon adına ise en iyisi Tolga ne kötüsü ise başka top ezen adan Alanzinho...

Perşembe Maccabi deplasmanından 3 puanla dönmek fena olmaz... İNŞALLAH!!!

Salı, Kasım 22

GGG (gittim, gördüm, geldim) İnönüde DERBİ


Atmosferi anlatmaya gerek var mı ? Mükemmeldi, ilk defa mabedde derbi izledim ve unutamıyacağım bi gece yaşadım... bi de gol atabilseydik ya da galip gelseydik ayrı olurdu tabi...
Ayrıca galatasaray taraftarıda maçta olsa daha hoş olacağı kesin, bence bu konuya bi çözüm getirilmeli.

İlk yarıda 15. dakikaya kadar futbol adına birşeyler yapmak isteyen taraf galatasaraydı şüphesiz, ilk 15 dakikadaki Beşiktaş ne yaptığını bilmeyen tırı vırı bi görüntü veriyordu. Bu takım ilk golü ne kadar erken atarsa o kadar etkili!!! 100 defa yazmışımdır... Gol için gerekli ise etkili Simao ve Quaresma...

Açıkça Simao yoktu maçta, Veli, Hilbert... diğer etkisiz isimlerdi, Q7' nin kıpırdaması her defasında Beşiktaşı pozisyona soktu fakat gol gelmedi, gelemedi...

Sebeb? açıkça ilk yarıda 25-45. dakikalar arasında gözlerimin önünde gerçekleşen 4 %100 de pozisyon dışında olgun pozisyonumuz yoktu, bu pozisyonlarda da Muslera faktörü tartışılmazdı, Uruguaylı gösterdiği performansla galatasarayı ilk yarıda ipten aldı resmen.

İkinci yarıda sönük bir mücadele vardı açıkcası galatasarayda beni hayal kırıklığına uğrattı daha iyi bir galatasaray bekliyordum ve biz bu galatasarayı yenemiyorduk bu daha acı vericiydi. İkinci yarıda Sivok'un kafa vuruşu muslera'nın kurtarışı ve Hakan Balta'nın kaçırdığı %100 pozisyon akılda kalanlardı...

Atamayanlara atarlar klişesini maç boyu tekrarladım şükür gol yemedik... Galatasarayın bu maçta en iyisi Muslera, Beşiktaşta ise ismail Köybaşı( en pozitif o oynadı) olarak göründü bence. Bide şu var ki ; Şu haliyle her iki takımda şampiyonluk yaşayamaz !

Not: Bir günlük maç yolculuğumda hep yanımda olan aksilaz, jose en ve sıkı takipçimiz beton kardeşlerime sonsuz teşekkürler, eyvallah...

Cuma, Kasım 18

Haftanın Tatlısı

portakal soslu muhallebi

Cuma, Kasım 4

Beşiktaş 1-0 Dinamo Kiev @ Topun Canı



"topun canı vardır, isterse girer kaleye"
Cevad Prekazi

Perşembe, Kasım 3

Gaddafi ve Libya

Aşağıdaki liste Gaddafi zamanında Libya'daki halkın düzeni. Tüm bunlar Gaddafi tarafından sağlanıyordu. Çok değil birkaç sene sonra Libya'ya dönüp baktığımızda Irak manzarasını göreceğiz. Sömürülen bir Libya ve iç savaşlarla birbirini yokeden bir halk. Sonrasında ise sıra Suriye'de olacaktır. Suriye'ye girişin bahanesine ise biz alet edileceğiz gibi duruyor. Kaçan PKK lı teroristler Suriye toprakalrında gizlenecekler ve ABD emri ile ordumuz tekrar harekete geçecek. Sonrasında özgürleştirilmiş bir Suriye. Son olarak :

ABD kendisi için gerekli petrolün % 36 sını kendi topraklarından, % 22 Kanada'dan, % 17 Meksika'dan ve % 11 ini ise Venezuella'dan elde ediyor. Konuyu fazla dağıtmadan aşağıda Gaddafi'nin Libya halkına nasıl bir yaşam sunduğuna bakın.



1) Libyada elektrik BEDAVA!
2) Libya bankaları devletin malı ve bu yüzdende alınan kredilere herhangi bir FAİZ uygulanmıyor.
3) Basa geldiginde Gaddafinin verdigi en önemli söz her Libyalının bir eve sahip olacagı idi ve bu söz bir kanun yani her Libyalının yasal hakkı olarak ilan edildi.
4) Yeni evlilere 50.000 Dolar kredi verilerek ev almaları ve aile düzenini kurmaları saglanıyor.
5) Egitim ve Saglık hizmetleri bedava. Gaddafi öncesi halkın %25i okuma yazma biliyorken bugün bu rakam %80 üzerinde bulunuyor.
6) Eger bir Libyalı tarım isine girmek isterse devletten tarla, ekipman, hayvan ve tohumları BEDAVA elde ediyor.
7) Eger gereken egitim yada saglık hizmeti Libyada bulunmuyorsa devlet bunun yurt dışında elde edilmesinide karşılıyor ve aylık olarakta 2300 dolar masraflar icin ödüyor.
8) Eger bir Libyalı araba almak istiyorsa devlet bunun %50 sini sübvanse ediyor.
9) Libyada benzinin litresi sadece 0.25TL (Kurus).
10) Libyanın herhangi bir dış borcu yok ve yaklasık 150 milyar dolarlık servetide suan küresel olarak dondurulmus durumda. Bilin bakalım bu kimin cebine gidecek? (Yunanistanın 100 milyar euroluk borcu nasıl silindi sanıyorsunuz?)
11) Eger bir Libyalı mezun oldugu bölümle alakalı bir iş bulamıyorsa devlet bu kişi iş bulana kadar ona bu meslek için ortalama öngörülen bir maas ödüyor.
12) Dogum yapan annelere 5000 dolar yardım parası ödeniyor.
13) Bir ekmek 0.01TL den bile daha ucuz.
14) Libyalıların yaklasık %25i üniversite mezunu.
15) Dünyanın en uzun yapay nehri Libyada. Uzunlugu yaklasık 2820Km olan bu su ulastırma ağı yaklaşık olarak 25 milyar dolara mal oldu ve bu sayede Libyanın her yerine su taşınabiliyor.

Salı, Kasım 1

İtin Duası Kabul Olsa ...


"Fenerbahçe için Aziz başkanım için dua edeceğim"


Vergi kaçıran, haksız kazanç elde eden, hatır ilişkileri ile kirli ijhaleler alan Hırsız Nihat nam-ı diğer "BAYKUŞ NİHAT" hacca gitmiş. Giderkende dua edeceğini açıklamış. Ne diyelim gidişi olsun ...