Cumartesi, Eylül 29

Orduspor 2-0 Galatasaray


"Ama Şampiyonlar liginde çok kritik bir maç oynayacağız."

Maç sonu Fatih Terim bu demeci veriyordu. Teknik Direktörü bu demeci verirken Umut'u Şampiyonlar ligi maçı için sakladıklarını da  söyledi, sahada ise Hamit maçın başında sakatlanarak oyundan çıktı ancak eminim ki Salı günkü o kutsal Şampiyonlar ligi maçında sahada olacaktır. Dün bu mantıkla sahaya çıkan bir takımın kazanması mucize olurdu. Orduspor'a kaybedip Braga'yı yenmek başarı değil aksine laubaliliktir. Bu sezon önceliğimiz yine lig şampiyonluğu olmalı diye düşünüyorum. Dünkü yenilgiyi sanırım her şampiyonlar Ligi maçı öncesinde görebiliriz. Bu maçı kazanıp rakipleri yapacağı bir puan kaybı psikolojik olarak çok ötelere götürebilirdi. ama değerlendiremedik. Bunun sorumlusuda Fatih Terim'dir. Maç sonu demecinde de bahsettiği Braga maçı hazırlalıklarına dün geceden başlamıştır. Yazıklar olsun !

Son olarak tüm futbolcular kötüydü ancak sahada bir de en kötü vardı ; Hakan Balta. Bir de takım kaptanı kendisi.

Çarşamba, Eylül 26

LAUBALİLİK

Laubalilik, ciddiyetsizlik ve profesyonellikten uzaklaşmak... Son iki maçımızda bunları gördük Beşiktaşta. Bunların hiç olmaması gereken bir sezonda daha işin başında bunları görmek üzücü.

Gaziayıntap deplasmanı zor olacağı belli bir deplasman. Hem bu sene şuanda ki Gaziayıntapın ihtiyaçları, hemde açıkça söylemeli ki artık Gaziayıntap, Kayseri, Bursa  gibi deplasmanlardan 1 puan alınca sevinir olduk. Buda bazı şeyleri ifade ediyor. Buhafta gibi ben açıkçası 1 puana üzülmeyecektim çünkü olayımız bu son yıllarda.

Fakat maç sonuna geldiğimizde elimizde 1 puanın dahi olmaması koyuyor adama. Maça fena başlamamamız, 2 defa öne geçilmesi fakat oyun üstünlüğü elimizdeyken farkı arttırmamak sonrasında uzatmalarda gelen mucize golle 0 puan almak.

İlk yarıda neydik ikinci yarı ne olduk. Ya biz daha ligte ne oynadıkta bi tarafımız kalktı. Yazık oldu. Samet hocanın ikinci yarı oyuna hiç müdahele etmeyişide cabası. Bu sene önemli belkide erken gelen, düşünülmeyen nedenlerle gelen mağlubiyet hayrımızada olabilir. Maç sonunda Hikmet hoca'nın sallamalarını duymak daha feciydi yok Almedia maçın en kötüsüymüş o bile gol atmış yaa adam bir gol bir asistle oynamış sen nediyorsun? çakma imparator ne olacak!

Türkiye kupasında erken yol almaya başladık. Niğde Belediyesporu kutlarım delikanlıca mücadele ettiler. Bizim arkadaşlarımıza helal olsun bu maçta bari rahat olsaydık. Özellikle genç,dinamik arkadaşlara teşekkürler sanki Real Madrid oyuncularıda hava yapıyorlar. Kaza bela niğde eleseydi bizi görürdük. Batuhan efendi salmaya başladı gene, eee sıkıya bukadar geliyor. Ben genç oyuncuları anlamıyorum böyle bir fırsat ellerindeyken garip işler imza atıyorlar kendilerini yırtıp formayı almalılar oysa, böyle fırsatlar herzaman gelmez.@@alpertrgt1

Pazartesi, Eylül 24

Galatasaray



Galatasaray ve fenerbahçe U 18 takımları arasında oynanan maçta yaşanan gol sevinci.

Perşembe, Eylül 20

Manchester United 1-0 Galatasaray



Maç öncesi nasıl oynayacağımız ve kadro hakkında büyük merak içindeydim. Orta sahayı Engin ile destekleyip Umut’u en öne atıp temkinli bir başlangıç bekliyordum açıkçası. Ancak Fatih Terim  her zamanki kurgusunda başladı oyuna. Sir Ferguson ise Van Persie’nin arkasına Kagawa’yı yerleştirdi. Welbeck ve Hernandez’i yedek oturttu.

Hızlı bir başlangıç ve henüz 35. Saniyede verilmeyen net bir penaltı, sonrasında bocalama dönemi ve bireysel hatalar. Carrick’in derslik golü ve goldeki Melo-Dany yerleşim hatası. Amrabat’ın enfes vuruşu ve direk, Hamit’in direk dibini dövmesi ve United’lı oyuncuların hız ve fizik olarak bariz üstünlüğü ile biten bir ilk yarı. Hatalı pas tercihleri ve kaçan fırsatlar.

İkinci yarıda Burak’ın hatalı müdahalesi ve penaltı, Muslera’nın kurtarışı, sonrasında United’ın 60 a kadar hakim oyunu ve Valencia şov. Oyun üstünlüğünü ele almamız ve kaçan fırsatlar. Burak’ın kötü vuruşu sonrası Emre’nin güzel şutunu çıkaran De Gea, Semih ve Dany’nin güzel performansları, son dakikada Aydın’a verilmeyen net bir penaltı daha ve biten bir maç.

Maç sonrası Fatih Terim en güzel notu çıkarmış :

 "Daha alacak yolumuz var.”

Demeci iki takım arasındaki farkı gösteriyor. Manchester’ın hücuma çıkarken gösterdiği sakinlik ve ayapa değil koşu yoluna paslarına imrenmemek elde değil. Dünyada sayılı takımların başındalar bu konuda ve en byük artılarıda bu oluyor. Bizim açımızdan Melo formda olsaydı, sol kanatta daha dirençli olabilseydik, umut sakatlanmasaydı gibi gereçlerde var ancak bunlar giderilebilecek konular. Asıl önemli konu Manchester United gibi oynama alışkanlığını yakalamak. Maalesef ligde bunu yapabilmemiz mümkün değil. Zira çoğu takımımız oyunu yavaşlatma derdindeler.

Şampiyonlar ligine puanla olmasada güzel oyunla ve umutla başladık. Bu seneki hedefimiz son 16 olmalı ve bunu başarabilecek kapasitedeyiz. Gelecek yıllara dair ümitler taşıyacağız ve daha çok çalışıp önümüzdeki yıllarda bu kupayı almayı hedefliyoruz. Satranç oynar gibi hareket etmeliyiz ve her geçen yıl üstüne koyarak ilerlemeliyiz. Şuana kadar bunu başardık ancak kritik süreç bu senenin sonunda; şampiyonlar liginde son 16 ya kalmış, ligde şampiyon olmuş ve daha hızlı oynayabilen bir Galatasaray görmekten geçiyor. 

Çarşamba, Eylül 19

İnönü'de ilk


Sezonun ilk İnönü galibiyeti Elazığa nasip oldu... Ligimizin dördüncü haftasında 3 puanı 3 golle cebimize koyduk. Dört haftada 8 puan hiç fena değil hele ki bizim gibi futboldan başka 40 şeyle uğraşan ve hiçkimsenin birşey beklemediği (Beşiktaşlıların bir çoğu hariç) takım için.

Bülent Uygun yönetimindeki Elazığ ligin en yaşlı ekibi biz ise en genç. Bülent Uygun genelde sert futbol oynatır ve kontradan ilerde bıraktığı cengaveriyle gol arar. Elazığda da bundan vazgeçmemiş ama bu takım o isteklere cevap verebilecek düzeyde değil.

Beşiktaş beklenen onbirle sahaya çıktı belki Almedia ile başlanır diyorduk ama olmadı. İlk 25 dakida iki ekibin savaşıyla geçti. Bu savaş taktik savaşı değil tamamiyle fizikseldi. Elazığ kendisinden fiziksel olarakta daha üstün olan Beşiktaşı taktiksel sertliklerke durdurmaya çalıştı ve başarılıda oldu. Orta alanda VELİ-NECİP-FERNANDES üçlüsü hiç durmadılar, OLCAY-HOLOSKO ikiliside onlara katıldı fakat bu koşu ve mücadeleler pozisyona dönmedi. İlerde Batuhan çok statik kaldı ve aralara koşular yapamadı, Beşiktaş üçüncü bölgede çok top kaybetti.

İkinci yarı Almedia'nın oyuna girmesiyle ilerideki pozisyon varyasyonları arttı ama ilk iki gol duran toptan ! İYİ mi bence iyi hasret kaldık duran toptan gol atmaya geçen sezon başladı bu olay Fernandesin gerçek anlamda katılmasıyla bu sene hiç bitmez umarım. Çağın futbolu ister istemez bunu gerektirmiyor mu? Elimizde Fernandes gibi bir silah var gerçekten çok pis kullanıyor bu topları Sivok ve Toraman gibi gol arayan stoperlerde katılınca her maçta böyle goller izleyebiliriz.

Üçüncü golümüz enfesti. Üstün Alman teknolojisi Hilbert kendi açtığı yolu kendi kapattı, harika gol attı bence. Ben böyle golleri seviyorum. Hilberti ayrıca seviyorum Samet Aybaba olmasa belkide gönderilecekti bu futbolcu önemli bi kayıp olurdu.

Beşiktaş savaşıyor, ısırıyor, sevindiriyor. Orta alanda Fernandes önderliğinde çok formda olan Necip ve Veli ile ileride Olcay ve Holosko'nun azami mücadelesiyle. Sistem ve taktik bumu ya da bumu olacak muhtemelen. İleride daha hareketli uç adamımız olsa (ahh pektemek) daha verimli olabilir. Yalnız bu strateji nereye kadar tutar ki inşallah tutar böyle oynansın şampiyonluk umrumuzda değil! (Sakatlık ve önemli eksikler olmaz devre arasında sağlam 1-2 takviye olursa sürprizler de olabilir)

Maçın 25. dakikasında Sivok kırmızı kartla oyun dışında kalmalıydı ve Elazığ penaltı kullanmalıydı. Hakem önemli bi hata yaptı. Yalnız Beşiktaş 10 kişi kalsaydıda aynı mücadele ve oyunu sahaya sunacaktı belkide sadece 3 puan hanemize yazılmayacaktı.İnönü'de ilk galibiyet önemlidir, malum olaylar olmasaydı ilk inönü mücadelemizde bu olacaktı ma neyse... Bu takımın desteğe ihtiyacı var kapalı üst-170 TL kapalı alt-150 TL tamam FEDA ama Elazığ maçınada bu paralar ağır gelir, Yönetimin buna hakkı yok, taraftar maça gelsin bu oyuncuları alkışlasın, şahlandırsın. @@alpertrgt1

6 Sene Sonra Yeniden


özlemişiz ...

AVRUPA AVRUPA DUY SESİMİZİ

Ve Şampiyonlar Ligi


 Manchester deplasmanı ve inanılmaz bir performans.




 İstanbuldaki rövanş maçı ve İngilizlerin şaşkın bakışları, Cantona'nın delirmesi. Sonuç : Şampiyonlar Ligindeyiz.

Herşey Böyle Başladı



 Herşey bu maçlarla başladı ; Şampiyonlar ligi adlı yeni bir oluşum ve bu yolda kolay görünen fakat zorla kazanılan bir tur.

Çarşamba, Eylül 12

Tahta & Tebeşir


2014 Dünya Kupası elemelerinde ilk iki viraj öyle ya da böyle dönüldü. İlk maçta Hollanda karşısında alınan mağlubiyetle moraller bozulsada memleketçe geçirdiğimiz şu berbat günlerde dün alınan Estonya galibiyeti azda olsa  tebessüm ettirdi bizlere...

Hollanda karşısında Abdullah Avcı ilk resmi sınavını verdi evet rakip total futbolun beşiği Hollandaydı. Adını koysa finallere ilk 4 diyebileceğimiz bir takım ama onlarda yapılanma dönemindeler şuan... Nedeni son Avrupa Şampiyonasındaki tabloları... Adamların hayatları plan program ama hala işler bazen yolunda olmayabiliyor yani bu işler o kadarda kolay değilmiş o anlaşılıyor.

Hollanda maçını kaybetmiş olabiliriz sanki ilk mağlubiyetimizi aldık yalnız sıkıcı olan neden yenildik soruları'nın tek cevabı olarak SELÇUK denmesiydi. Neden bukadar basite indirdedik olayı anlamıyorum bir futbolcuyla olacaksa bu işler SELÇUK tek başına oynasın ozaman demeden geçemiyeceğim. Evet SELÇUK şuan en değerli oyuncumuz, evet bende ilk onbirde başlamasını hadi onu geçtim daha sonra oyuna katılmasını (oyun gidişatıda onu gösterdi sanki) bende isterdim. Ama mağlubiyet nedenimiz bu değil bence. Biz Hollanda maçında kötü oynamadık Hollanda kötü oynadı ve biz onları elimizden kaçırdık. Duran toptan kötü bir gol yedik, Arda yakaladığı pozisyonu gol yapabilse, Emre-Topal ikilisi daha söz sahibi olsaydı oyunda, bugün SELÇUK konuşulmazdı. Yediğimiz ikinci golden sözetmek bile yersiz...

Grupta ikinci maçımızda Estonyayı ağırladık ve 3-0 gibi net bir skorla galip geldik. Maça göz atıcak olursak 3-0 lık skorda biz iyi oynasakta rakibin 70 dakika 10 kişi oynaması, skor 0-0 iken rakibin verilmeyen penaltısı etkiliydi. Emre-Topal ikilisi bu maçta daha iyiydi fakat defansif hatalar bu maçta çok göze çarptı. SELÇUK oyuna girince EMRE-TOPAL-SELÇUK üçlüsü önlerinde ofansif üçlü (BURAK-SERCAN-ARDA) neden olmasın ? dedirtti. Bence oyun böyle oynanacak bundan sonraki milli maçlarda.

İlk iki maçımızda 3 puan kötü değil fakat 4 -6 puan tabiki daha iyi olurdu. Gruptan birinci çıkacaksak evimizde puan kaybetmemeliyiz ve Hollanda'nın puan kaybetmesini beklemeliyiz. Ekim ayındaki Macaristan ve Romanya mücadeleleri kolay değil ama 6 puan çıkarmak hiç zor değil.

Kulüp takımı tutar gibi Milli takım desteklenmez ve yorumlanmaz. Ama milli takımın başındakiler ve oyuncularıda kulüplerinde olmadıklarını anlamalıdırlar. Şu iki maç sonunda olmayacak sebeplerden gerilen milli takım umarım bi daha böyle olaylarla anılmaz. Keşke Hollanda maçı sonrası Abdullah hoca tahta & tebeşir  demeseydi, keşke Emre dünkü maçtaki iyi performansından sonra sağa-sola salvolar göndermeseydi ve keşke SELÇUK attığı golden sonra yedek kulübesinde hocasına gidip geyik muhabbetini bitirseydi. MİLLİ TAKIM HEPİMİZİN!@alpertrgt1


Çarşamba, Eylül 5

Net Galibiyet


Öncelikle kısaca derbiden bahsedicem. Derbide Beşiktaşımız beklediğimden iyi oynadı ve galibiyeti kaçıran taraftı. Eksikler yok değildi fakat 1 puan aldığı için sevinen Galatasaray üzülense Beşiktaşımızdı bu gayet açık... 3 puanı malum arkadaşın penaltısıyla kaybettik fakat futbolda bu her takımın başına gelebiliyor, geliyorda onun için birşey diyemiyeceğim...(kendisinin kulaklarını yeterince çınlatmışızdır :D)

Karabükspor deplasmanına  dönecek olursak; Beklediğimden kötü bir Karabükspor izledim. Yani skor Beşiktaşımızın çok iyi oynadığından değil Karabüksporun çok kötü olmasından kaynaklanıyordu bu bi gerçek. Beşiktaşta hiç mi bir kıpırdama yoktu ? vardı tabiki, mesela; diziliş orataya çıktı biraz, veli-necip ikilisi    çok iyiydi, Fernandes daha istekli ve arzuluydu, Batuhan sanki bu fırsatı değerlendicekmiş havasındaydı... Yeni kalecimizi değerlendirecek pozisyon olmadı diyebilirim fakat kumaşı belli bir isim gözleri çakmak çakmak maşallah...

Erken bir gol bulduk yalnız skor 0-1 iken Shelton bomboş kaleye yuvarlamayı başarsaydı bukadar kolay galip gelinirmiydi? sanmıyorum. Yeni transferleri dört gözle bekliyoruz, sanırım çilek bizim pastanın üzerine konacak...@alpertrgt1