Cuma, Ocak 29

Ferrara - Zaccheroni Değişikliği

Dün akşam kupa maçında Balotelli gol atıktan sonra belli olmuştu artık Ferrara’nın gönderileceği. Roma’dan uzatma dakikalarında yenen gol ve dün son dakikada Balotelli’den gelen gol son damlalardı. Geçtiğimiz sezonun son 3 haftasında Ranieri’nin yerine gelmişti Ciro Ferrara. Juventus birazda Guardiola örneğini düşünmüştü bu seçiminde ancak bu sezon umduklarından çok daha kötü noktadalar.

Oynanan 21 hafta sonunda 8 mağlubiyet aldılar. Üstelik son 5 haftada sadece 1 galibiyetleri var. Juventus’un doğasına aykırı bir gidişteler. Alınan 3 beraberlik bunun göstergesi. Çünkü kolay kolay mağlup olmayan bir takım konumundaydılar. Artık bu ünvanlarını yitirmiş durumdalar. Della Alpi’de bile kolay takımlara maç veriyorlar. Sadece Diego ile düzlüğe çıkacaklarını düşünmeleri en büyük hataları. Ayrıcı Trezeguet gibi bir golcüyü hem küstürdüler hemde sakatlığına kurban oldular.

Ciro Ferrara’nın yerine getirilen isim ise Alberto Zaccheroni oldu. Pek mantıklı bi seçim gibi durmuyor.

Hakettiği Yere GidenTakım Erzurumspor



Haber daha yeni manşetlere geldi. Ancak Erzurumspor eninde sonunda 3. Lige düşecekti. Geçtiğimiz sene yazdığım şu yazıdada görülebilir. Bir sene sonra oldu ama hak ettiği yeri bulmuş oldu. Trabzon Karadenizspor ile birlikte yaptıkları kirli oyun sayesinde geçtiğimiz yıl Pazarspor küme düşmüştü. Bu oyundan sebebiyle Trabzonspor camiası seçimlere gitmiştiri Sadri Şener Erzurumspor maçında Trabzon Karadenizspor yöneticilerini ciddi şekilde uyardı. Fakat yöneticiler bildiklerini okudular ve Erzurumspor ile 90 dakikası mücadelesiz bir maç oynayıp birer puanla ayrıldılar sahadan.

O şaibeli Erzurumspor geçtiğimiz hafta Pursaklar maçına çıkamayacak kadarkötü bir maddi durumda. Bu sezon aynı duruma ikinci kez düştüklerinden küme düşürülecekler. 3 maymunu oynayan Trabzon Karadenizspor’uda gelecek senelerde aynı durumda görmek ümidiyle.

Perşembe, Ocak 28

Shabani Nonda'nın Vedası

Galatasaray Futbol AŞ ile oyuncu Shabani Christophe Nonda arasındaki sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiştir. Shabani Christophe Nonda’ya kulübümüze yaptığı hizmetler için teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında başarılar dileriz.
Galatasaray Futbol AŞ



Sonunda Nonda üstü çizilen isim oldu. Prangalı ayaklarıyla başka diyarlarda gol peşinde koşacak artık. Biz onu sonsuza dek bu golü ile hatırlayacağız. Teşekkürler Shabani …


ZTK Eşleşmeler

Çeyrek Final 3/10 Şubat
Antalyaspor - Galatasaray
Fenerbahçe - Bursaspor
İ. B. B. - Trabzonspor
Manisaspor - Denizlispor
Yarı Final
İ. B. B. - Trabzonspor / Antalyaspor - Galatasaray
Fenerbahçe - Bursaspor / Manisaspor - Denizlispor

Çarşamba, Ocak 27

Yıldıray Blackburn'de

Uzun süredir sakatlıklardan futbol oynayamayan Yıldıray Blackburn Rovers ile anlaştı. Umarız eski günlerine en kısa sürede döner ve Tugay'dan sonra oda o formayı başarıyla taşır.

Giovani Dos Santos Galatasaray'da

Çok değil 2,5 sene önce bu transfer yapılmış olsa Cristiano Ronaldo’nun Real Madrid’e gidişi kadar popüler olurdu. Dos Santos Tottenham takımından sezon sonuna kadar kiralandı. Opsiyon konusu henüz net değil ancak bu maddeninde olduğu konuşuluyor. Bu transfer Rijkaard’dan önce yapılmış olsa tedirgin olurdum ancak Franklin Edmundo Rijkaard’a sonuna kadar güveniyorum. Atacağı adımları çok önceden planlamıştır Rijkaard. Şimdi merakla kontenjan dışında bırakılacak ismi bekliyoruz.

Dos Santos’un yetenekleri hakkında konuşmak ve yazmak gerksiz. Onu beklide Dünya’da en iyi tanıyan isim Rijkaard’dır. Futbol piyasasına süren bizzat Rijkaard'dır. Bize keyifle izlemek düşer sadece. Tüm Galatasaraylılara ve futbol dilencileri için hayırlı olsun.

Giovani dos Santos Ramírez, 11 Mayıs 1989’da Meksika'nın Monterrey şehrinde doğdu. Henüz 13 yaşındayken FC Barcelona Futbol Akademisi La Masia’ya katılan Giovani, 2002 ila 2006 yılları arasında altyapı kategorilerinde gösterdiği başarılarla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

2005 senesinde Peru’da düzenlenen FIFA U17 Dünya Şampiyonası’nı zirvede tamamlayan Meksika’nın yıldızı olarak ön plana çıkan genç futbolcu, organizasyon boyunca gösterdiği büyük başarıdan dolayı Brezilyalı Anderson’un ardından turnuvanın en iyi ikinci oyuncusu seçildi ve ‘’Adidas Silver Ball’’ ödülüne layık görüldü. 2007 yılında bu defa FIFA U20 Dünya Kupası’nda Çeyrek Final’e yükselen Meksika’nın en önemli oyuncusuydu. Giovani, attığı üç golün yanı sıra, sergilediği performansla turnuva sonunda ‘’Bronze Ball’’ ödülünün de sahibi oldu.

Kanada’daki şampiyonanın hemen öncesinde Barcelona’nın hazırlık kampı kadrosuna katılan oyuncu, U20 Dünya Şampiyonası sonrası A Takım bünyesinde forma giymeye devam etti. Dönemin Barcelona Teknik Direktörü Frank Rijkaard tarafından 2 Eylül 2007 günü oynanan Athletic Bilbao karşılaşmasında Thierry Henry’nin yerine maça dâhil edilen Giovani dos Santos, 18 yaşında La Liga kariyerine başladı. 2007-08 sezonunun son haftasında Murcia’ya karşı hat-trick yapan genç Meksikalı, bir sonraki sezon için İngiltere’nin Tottenham Hotspur takımına transfer oldu.

2008-09 sezonunun ikinci yarısında Championship ekiplerinden Ipswich Town’a kiralandı. Buradaki başarısının ardından Tottenham Hotspur’a geri dönse de, beklediği süreleri bulamadı.

Kısa kariyerine önemli başarılar sığdıran Dos Santos, 18 yaşında taşımaya başladığı Meksika Milli Takım formasıyla çıktığı 22 maçta 5 gol atarken; 2009 yılında CONCACAF Gold Cup’ta şampiyonluğa ulaşan kadroda da yer aldı. Turnuvanın final maçında ABD’yi 5-0 mağlup eden Meksika’nın gollerinden birinin altına imzasını atan 1.74 metre boyundaki yıldız oyuncu, hücum bölgesinin her alanında görev yapıyor.

Olağanüstü hızı ve tekniği ile dikkat çeken Giovani dos Santos Ramírez, artık Galatasaray’ın başarısı için mücadele edecek.

Bu arada biri Hamit'mi dedi :)

Salı, Ocak 26

Cesaret

Yeni formanın tanıtımı bu kelime ile yapıldı. Bu kelimeyi en çok hakedenler elbetteki Gazilerimizdir. Bu cesur kararı alan herkesi kutluyorum.

Sağlık Raporu 13587

Sağlık Raporu: Elano Blumer

Dün gece sabaha karşı başlayan ağrıları nedeniyle muayene ve ayrıntılı tetkikleri yapılan Elano Blumer’de böbrek taşı tespit edildi.

Tedavisi düzenlenen Elano evinde istirahat ettiriliyor.

İşte Oradasın Gökkuşağı!


Oradaydı gökkuşağı…
Bazıları hep görürdü onu, bazıları kimi zaman görürdü, bazıları hiç göremezdi o enfes şöleni… Bütün o yağmurların, tüm kasvetin içinden sıyrılıp gelen, griye yeniden renk veren gökkuşağını aslında, fark etmemek acziyetti. Görmek istememekti kimi zaman. Sırf yağmurlara ve bulutlara bağlı kalmak; insanın, demir parmaklıklar arasına düştüğü halde, kendini mutlu; aklını hür sanmasıydı…. Oysa; suyu görüp aldanıp, sonra kayarak dalgaların ortasında kaybolmaktı gökkuşağını hissetmemek… sevimliydi yağmur… başlarda öyleydi… ve yavaş yavaş….
“Sevimli bir yüzle karşılıyordun beni; sana yaklaştıkça daha net görüyordum yüzündeki sevinci, senden uzaklaştıkça yüzün değişmekle beraber öfkeli bir şekil alıyordu.
Böyle basit bir kızgınlığa darılmam, karakterim böyledir benim, gerçi; ağarmaya yüz tutan saç yavaş yavaş da değerden düşer…ama kimi zaman olur insan kendi kendine bile kızabilir, yüzü kimi zaman benler, kimi zaman sinekler güzelleştirir…”

Yağmurların bütün nefretini insanın yüzüne vurmasına gerek var mıydı ki bu kadar? Anlamsız yereydi soğukluğu. Oysa insan misillemede bulunmadı, aksine tüm eziyetine katlandı. Bu denli değer düşürücü, bu denli aşağılayıcı, bu denli küçültücü tüm davranışın karşılığında; böyle bir boyun eğme, böyle bir gurursuzluk…. Yok yok.. olacak şey değildi… ve işte yine görmedi gökkuşağını…
“Aşkta aşağılanmak hiç de kusur değildir… Sevgili sevenin ne dengi ne benzeridir; öyleyse bu durumda sabretmek, hiç de aşağılanmak değildir.”
Yağmurlar uzun kaldı, tıpkı bulutlar gibi… gökkuşağı öyle değildi lakin… görünmeyi ya da fark edilmeyi bekleyemedi, gururu mu engel oldu, bilinmez… fakat hala varlığından habersizdi insan… artık yağmasın yağmur, gri kaybolsun diye çoook bekledi oysa; Gökkuşağınınsa fark edilmeyi bekleyecek kadar vakti yok muydu yoksa???
Garipti kader… ya da insanoğlunun garip sanacağı kadar mükemmel mi? “Yağmursuz hayat olmaz, bulutlar benim her şeyim” derken, birden bire gökkuşağını görmek de neyin nesiydi? Sanki hiç yaşanmamıştı yağmur… sanki hep maviydi gökyüzü, sanki bulutlar yoktu baktığı her yerde… olsa dahi görmeyecek kadar kördü artık onu. Hatta eskisinden daha da gurursuz mu oluvermişti birden… önceden acıtırdı yağmur onu… şimdi ise hiiiç etkimemekte. Peki ya neredeydin gökkuşağı şimdiye dek? Yo yo hayır, seni hiç görmediğimi söyleme…
“… Neden sonra dileğimin yerine getirilmesini onadı; ancak tam gözümün önünde gerçekleşmek üzereydi ki birden her şey değişti, o zaman onu benden uzaklaştırdı ve sanki hiç gözüme görünmemiş gibi oluverdi.” “işte kader böyle cilveli… gidişli dönüşlü. Umut edilenken umut eden yapar insanı. Öyleyse akıllı kimseler sakın kadere güvenmesin!.”

“Ey ruhum! Sakın umutsuzluğa düşme! Umulur ki o günler, tersleyen değil, hoş karşılayan, güler yüzle yeniden gelecektir. Nasıl ki Yüce Tanrı Emevilere bir devlet nasip etti! Öyleyse ey ruhu soylu, güzelce sabretmesini bil!”
…Ve işte oradasın gökkuşağı. Bense biraz korkağım. Yağmur ürküttü beni… ama gördüm işte. Sabır mı ulaştırdı beni sana. Ya da her neyse bilmiyorum… tek bildiğim yağmuru uğurlamalıyım artık. Sadece zaman tek istediğim…
ve işte oradasın gökkuşağı… =)


Güvercin Gerdanlığı kitabını okuyalı epey olmuş... içini açıp karıştırmak, işretlenilen cümlelere göz atmak, epeydir kaçan şevki geri getirmiş olabilir mi? bence olabilir? peki birilerinin kızması etken olabilir mi? tabi ki bu da olabilir... =) işte bu yazı da hem Güvercin Gerdanlığı'nın hem de korkmamın resmidir.. =)
öyle akışına yazdım... belki de silip yazdığım yer dahi yok... evet evet yok... hatta okumadan da yollasam... kesinlikle yollasam. ve yol-laaa-yorum.. =)

(koyu renkler alıntıdır.;))

Pazartesi, Ocak 25

Önder Affedildi


Fenerbahçe’yi anlayabilmek için o takımı tutuyor olmak gerek. Önder Turacı önce yerin dibine sokuldu ancak şimdi affediliyor. Lugano Sivas deplasmanında olmayacak cezası dolayısıyla. Bu yüzden Önder’i affedelim oynasın, kötü oynarsa kendini bitirir eğer iyi oynarsada defans bölgesinde kadro derinliği sağlar mantığı işlemiştir diye düşünüyorum.

Daum’un kendisini göndermeyeceğini biliyorum fakat Fenerbahçe o kadar demokratik bir klüp değil. A.Y. varken teknik direktörün haddinemi bu karar! Ne diyelim hayırlı olsun. Önder bir yetenektir heleki Türkiye şartlarında az bulunan bir oyuncudur.

Bülent Korkmaz & Fc Bakü

Bülent Korkmaz’ın Fc Bakü ile sözleşme imzalamasının üzerinden 4 ay geçti sayılır. Maçını izleme şansımız olmadı henüz. AZ Tv de denk getirip izlemek gerekli. Kupa maçlarını saymazsak ligde 13 maçı geride bıraktı Büyük Kaptan. Bu maçlarda 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 de mağlubiyet aldı. 14 gol atmış ve kalesinde ise 11 gol görmüş Korkmaz.Şuanda 28 puanla 6. Sırada yer alıyorlar. Lig lideri İnter Bakü’nün 8 puan gerisindeler. Avrupa kupaları için ise 3. Sırayla aralarında 7 puan var. Ligin bitimine ise 5 maç kalmış durumda. Görünen o ki gelecek sezon eğer Bülent Korkmaz opsiyonunu uzatırsa Avrupa kupalarında yer alamayacak. Gerçi almış olsa bile gidebileceği yer kısıtlı.

Benim asıl merak ettiğim ise bu deneyimden sonra geçtiğimiz yıl görev aldığı Galatasaray antrenörlüğüne olan bakış açısı. Şimdi baktığında neler gördüğüdür. Takım içi ve medyadaki bazı eski mikserlerin dolduruşuna gelip Lincoln’ü bitirmesi, Kewell’ı yedek bırakması vede en önemlisi tarihte bir kere gelebilecek olan ezeli rakibinin evinde Avrupa kupası finali oynama şansını eliyle itişi hakkındaki fikirleridir. Umarım 2 ay sonra Türkiye’ye döndüğünde bu tip röportaj yapılır ve bizde Azerbaycan deneyiminin neler katıp katmadığını görebiliriz.

Galatasaray 1-0 Gaziantepspor #18

Maç öncesi zemini görünce çoğu kişinin aklına Konya maçı gelmiştir. Federasyonda bütün suç. Bu kar yağışının Cumartesi geleceğini ülkede herkes biliyordu. Maçları oynatırsın Perşembe ve Cuma gününde bu havalardan etkilenmez hiç bir takım. Şimdi aralara sıkıştıracaksın bazı maçları ve adil olmayacak.

Bu havada oynamak için öncelikle maçı oynamak istemek önemli. Galatasaray teknik kadrosu ne olursa olsun bu maçı oynama isteğindeydiler sanırım. Zira sıkışık fikstürde birde bu maçın aralara girmesi iyice zorlaştıracaktı işlerini. Jo transferinden sonra herkes çift önlü oynayabilen bir orta saha beklemeye başlamıştı. Ancak Rijkaard’ı iyi okuyamamanın neticesiydi bu istekler. Takım net olarak 4-4-2 oynuyordu son 5-6 maçtır ve Elano orta sahadaki ikiliden biri oluyordu. Sarp ne önünde nede gerisindeydi. Beraber bir set oluşturdular bu maçtada. Elano en verimli maçını çıkardı diyebilirim. Maçtan geriye kalan en önemli detay budur benim için. Artık takımın dişlilerinden biri olduğunu hem kendisi hemde diğer oyuncular kavramış durumda.

Maça her iki takımda istekli başladı. Gaziantepspor asla oyunu sahada kabul etmedi. Önde bulunan Ahmet ve Olcan iki kanadı zorlamaya çalıştı sürekli. Ancak Lucas Neill bu preslere karşı iyi top çıkardı. İlk maçında kusursuz oynadı Neill. Özellikle Uğur ile uyumluydular. Birkaç kez ileriye çıktığında Uğur kademesine girmişti bile. Aynı bağ Servet ve Hakan arasındada mevcut. Caner en hareketli ismiydi maçın. Biraz fazla zorluyor pozisyonları ancak inatçılığı ve gücüsayesinde çoğu kez başarılı oldu. Yinede kafasını kaldırıp oynasa çok çok daha başarılı olacak. Ahmet Arı birazda hakemin yardımı ile oyundan atıldı ve bu dakikadan sonra maç tek kale oynandı. Bu pozisyonda Ahmet’e net bir faul vardı ancak verilmeyince takımına ihanet edip atıldı. İlk yarının son 10 dakikasında ise Galatasarayın boğucu baskısı vardı ancak gol bir türlü gelmedi.

İkinci yarıda Nonda-Jo değişikliği beklendi ancak Rijkaard Nonda’yı çıkarmak niyetinde değildi. Kanımca bu maçtaki tek yanlışı bu oldu Rijkaard’ın. Nonda ayağındaki prangalı halinde olduğu gün bi fayda veremez takıma. Oyunda kaldığı 90 dakika boyunca pozitif etki yerine negatif etkiler kattı. Nonda duygusal bir oyuncu değil zaten. Oyunun her anını aynı ruh haliyle oynuyor. Bu yüzden Rijkaard’ın vermeye çalıştığı moralin bi etkisi olmadı. Bunu penaltı atışındada gördük. Son yllarda atılan en kötü penaltılar listesine girer bu penaltı. Caner’in gayretinede saygsızlıktı bu vuruş. Elano’nun çıkması garipti gerçekten. Forvette kalabalık olma adına atılmış bir adımdı sanırım. Caner, Elano görevine soyundu sonrasında. Yönetim Caner için elinden geleni yapmalı. Gelecek sezon ya bonservisi alınmalı veyahut tekrar kiralanmalı.

Jo’nu yarattığı faulde Arda arka direğe kesti ve oraların yeni Capone’si Sarp ligdeki üçüncü golünü attı. Attığı tüm goller aynı tarz olunca bu sıfatı takmak gerekli artık. Jo kısa sürede kendini gösteremedi ancak takım oyuncusu görüntüsü verdi. Fiziksel olarak güçlü bi Jo ile ligde sıkıntı yaşamaz takım. Golden sonrada kaçan fırsatlar oldu ancak taktiksel disiplin hep ön planda oldu. Maç sonu pas yüzdesinin %87 olması bunu gösteriyor zaten. Bu sahada bu oyunu tebrik etmek gerekli. Rİjkaard’ın sezon sonu şampiyon olacağız demecinin altında bir bildiği var demek düşüyor bize. Keita’nı dönüşü ile maçı daha erken kopartan bir Galatasaray göreceğimizi ümit ediyorum.

Keita Şov


@


Cezayir maçında Keita şov.

Video gelgidersinden

Cuma, Ocak 22

Linderoth Out Jo İn


Galatasaray Futbol AŞ ile oyuncu Tobias Jan Hakan Linderoth arasındaki sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiştir. Tobias Linderoth’a kulübümüze yaptığı hizmetler için teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında başarılar dileriz.
Galatasaray Futbol AŞ

Jo Alves Galatasaray'da

Günlerdir konuşulan transfer dün gece resmileşti. Bugün 09:30 da sağlık kontrolünden geçecek Jo Alves. Sonrasında ise resmi imzalar atılacak. Linderoth ile olan sözleşme feshedilecek. 2,5 sezon iyi ücret indirdi cebine. Jo Rusya’daki performansına yaklaşırsa çok büyük bir güç olur. 18 milyon pound gibi büyük bir ücrete Manchester City yolunu tuttu oradan. Ancak Brezilyalılar için uyum sorunu gerçeği var önümüzde. Felipe, Lincoln gibi aşılar tutmamıştı. Umarım Jo bu tip bir oyuncu değildir ve takımı için oynar. Gerçi bunlardanda önce Galatasaray'ın Avrupa'da yaptığı sükse yeter aslında. Haldun Üstünel İngiltere'de bile manşet oluyorsa Galatasaray istediğini almıştır. Jo Avrupa ligi mücadelesinde oynayamacak buda önemli bir ayrıntı.

Haldun Üstünel hala İngiltere caddelerinde. Dos Santos’la birlikte döneceği konuşuluyor. Rijkaard’ın istediği bir isim. Şahsi olarak pek faydalı olacağını düşünmüyorum Dos Santos’un. Bekleyip görelim. İN HALDUN WE TRUST

Perşembe, Ocak 21

Lig Başlarken

32 günlük lig tatilinden sonra yarın ikinci perde start alıyor.Yeni yayın ihalesinden sonra bu sezon ligden düşmemek çok daha önemli hale geldi. Bu sebeple ilk aşamada ligde kalmaya çalışacak takımları değerlendirmek istedim. Çünkü gelecek sezon için enaz 11 milyon $ gelir demek olacak bu sezon lige tutunmak.

Bunu iyi kavrayan Sivasspor (bu vesile ile peykan hanıma selamlar) ciddi transferlere imza attı. Özellikle Rennes takımından alınan Lucien Aubey genç yaşına rağmen Ligue 1 deneyimi üst düzeyde bir oyuncu. Genç yaşta Toulouse forması ile bu ligde 4 sezon aralıksız oynadı. Ancak Rennes kariyeri parlak geçmedi. Bildiğim kadarı ile Sivasspor 1,5 milyon euro karşılığı bu transferi gerçekleştirdi. Bakalım dağılan defansı toparlayıcı isim olacakmı Kongo’lu Aubey. Muhsin Ertuğral ilk hedefi bu sezonu kurtarmak olarak çizdiğini açıkladı. Bu yolda başarılar Sivasspor’a.

İlk yarı boyunca sadece 7 puan toplayan Denizlispor ligde kalabilmek için transferler yaptı ancak kaliteden çok isimler alındı. Eskişehir’den alınan Youla dışındaki isimler ligde başarısız olup alt liglere transfer olmuş oyuncular alındı. Okan Koç, Mustafa Er, Alparslan Kartal bunlara en iyi örnekler zaten. Birde Fc Brugge’den gelen Cezayirli Mohamed Dahmane var. Brugge ismi dolayısıyla performansını merak ediyorum. İlk maçta Kadıköy deplasmanında yaşanacak bir bozgun morallerini bozmamalı. Ancak gelecek sezon Bank Asya’da oynamaları yükse ihtimal.

Ankaragücü hakkında bir şey yazmak niyetinde değilim. Zira küme düşmesi için dua eden biriyim. Daha öncede yazdığım gibi 12 Eylül’ün futboldaki son kırıntısından kurtulmalı artık ligimiz. Bu sezon lige verdikleri zarar bunu göstergesi. Umarım hak ettikleri gibi alt liglerde mücadele eden bir klüp haline gelecekler.

Sezona 10 gün kala lige hazır hale gelen Diyarbakırspor son haftalarda aldığı başarısız sonuçlarla küme düşme korkusuyla geçirecek bu yarıyı. Şener, Tolga, Celalaeddin gibi takımın banko isimleri ayrıldı. Transfer olarak Genlerbirliğinden Djite ve Trabzonspor’dan Tjikuzu kiralandı. Ziya Doğan en kısıtlı imkanlara sahip antrenörü ligin. Bu yarıdada işi bir kat daha zorlaştı. Golcü Tazameta’nın performansını korumasını sağlamaya çalışmalı Ziya hoca. Takımın skoru değiştirecek ender oyuncusu konumunda.

Sezon başı bu sırayı asla düşünmeyen Manisaspor 18 puanla küme düşme hattından bir puan uzaklıkta bulunuyor. Attıkları 16 gol var sadece. Hücum bölgesinde üretken olamamanın sıkıntısını yaşadılar ilk yarı boyunca. Bu yarıdada bu sıkıntıyı yaşayacak gibiler. Forvet hattını Ersen Martin ile güçlendirdiler. Ellerindeki mevcut isimler Ergin ve Yaser’di birde Ersen eklenince Manisa taraftarı yine saç baş yonacaktır. Eski oyuncuları Şener’de bir diğer transferi Manisanın. Sezer Öztürk ise Eskişehir’e çokdüşük bir ücrete gönderildi. Sene başı 3 katı rakamlara bakmayan Manisaspor’a iyi bir ders olmuştur bu transfer. Mesut Bakkal bu genç ve yetenekli kadroyu ligde tutup gelecek sezon büyük hedeflere koşacağı iddiasında.

Yılmaz Vural son 7 haftanın lideri Kasımpaşa ligin dibinden kurtulup 12. Sıraya kadar çıktı. Küme düşme hattının 3 puan uzağındalar şuan için. Yaptıkları tek transfer var o da kaleye alternetif oluşturmak için Murat Şahin. Fatih Akyel ile yollar ayrıldı. Erhan Küçük’te Rizespor’a kiralandı. Kupa maçında İnönüde aldıkları 3-1 lik galibiyet ile formlarını koruduklarını gözlemledik. Yılmaz Vural milli takım içinde bastırıyor. Umarız bu konsntrasyonun etkilemez ve göze hoş gelen oyunlarını sürdürürler.

Ligin orta sırasında yer bulacak takımları ise kısaca değerlendireyim.

Gaziantepspor Portekizli antrenör Couceiro ile sezon başı ilk 6 hedefi ile yola çıktı. Ancak hiçbirşey umdukları gibi gitmedi. Kadro olarak ligin kalburüstü takımlarından biri Gaziantep ancak bir türlü istikrarı yakalayamadılar. Bunda en büyük suçu Portekizli antrenörde görüyorum. Stopere yaptıkları Zhidrunas takviyesi tek transferleri oldu. Litvanyalı oyuncu Dinamo Moskova’dan bedelsiz alınmış. Ayrıca Litvanya milli takımınında stoperi konumunda. İlk maçta Ali Sami Yen’de Galatasaraya karşı oynayacaklar. Ben bu maçın çok zevkli geçeceğinin düşünüyorum.

Antalyaspor küme düşme adayı olarak başladığı ligde kendi evindeki yüksek performansı sayesinde orta sıralarda yer buldu. Mehmet Özdilek kısıtlı imkanalrını akıllıca kullandı. Devre arası Erhan Güven takviyesi takımın eksik bölgesini kapattı. Forvette Tita’nın sakatlıktan dönmesi ve Necati’nin yüksek formu ile kendi sahasında kolay maç vermeyecek kimseye. Yinede kaliteli bir stoper eksikliği çekecekler. Gelecek sezon bütçeleri artacak ve bu bütçeyi yine en iyi hamleleri yaparak yönetecektir Mehmet Özdilek. Kent yapısı dolayısıyla daha popüler oyuncuları alabilecek kapasiteye sahipler. Coğrafi olarak Trabzonspor ile yer değiştirseler Trabzonspor’un şuan ki konumu çok daha iyi olurdu.

Bu aradan en karlı çıkan takım kuşkusuz Eskişehirspor oldu. Rıza Çalımbay artık takımını bir üst kademe yukarı taşıyabilir. Özellikle Sezer Öztürk transferi orta sahadaki yaratıcılığı sağlayacaktır. Beşiktaştan kiralana Erkan Zengin ve Denizliden alınan Fahri Tatan kadro derinliği sağlayacaktır. En büyük transferleri ise Mouscron takımından transfer edilen Jaycee olabilir. Tüm forumlarda övülen bir oyuncu. İkinci Makukula gözüyle bakılan bir isim. Youla sonrası o boşluğu doldurabilecekmi göreceğiz. Ayrıca Denizlispor’dan Caner Celep ile anlaşıldığı haberleride var. Sol kanat için güzel bir transfer olur. Eskişehirspor ligin iyi oynayan takımlarından ve lige renk katan bir şehir. Dilerim daha güzel sonuçlarla avrupaya açılırlar.

İ.B.B. her zamanki kötü başlayıp sonradan toparlandı. Ligin en istikrarlı takımı konumundalar. Abdullah Avcı Fenerbahçe’den Abdülkadir’i kiraladı ve takıma monte etmeye başladı. Ligin yetiştirici klübü konumuna geldiler. Başı sıkışan Abdullah hocaya paslıyor oyuncusunu. Bir diğer transferi ise Tevfik Köse oldu.

Gençlerbirliği Thomas Doll ile kabuk değiştirmek istedi. Bir nebze bu değişim gerçekleşti. Artık önemli gelişmeler olması beklenen bir takım konumundalar. Bu yarıdada aynı güzel oyun formatını koruyup daha iyi sonuçlar almak isteyecekler. Galatasaray’dan Alparslan ve Serkan Çalık transfer edildi. Thomas Doll gelecek sezon için düşünmeye başlamalı artık. İlhan Cavcav’da kasada sakladığı paraları artık harcamalı. Çünkü buna değecek bir isim Thomas Doll.

Şampiyonluk yarışı içindeki takımları ise biraz süre geçtikten sonra değerlendirmek daha ideal. Form durumlarını görmek gerekiyor. Ayrıca transfer dönemi henüz bitmedi. Özellikle Galatasaray enaz bir yabancı oyuncu daha alacak. Jo ismi artık aleni şekilde duyuruluyor. Bekleyip görelim…

Salı, Ocak 19

Rizespor part-2



Rizespor hakkında iki hafta önce bir değerlendirme yapmıştım (5 post aşağıda) yazmıştım. Klübün içinde bulunduğu kaotik yapı nedeniyle başarılı olabilecek nitelikteki kadro birt türlü ritmini bulamıyordu. Geçen iki haftayı klüp hareketli şekilde geçirdi. Öncelikle Genel Kurul yapıldı ve başkanlığa Metin KALKAVAN seçildi. Kalkavan’ın yönetim kuruluna baktım ve klüp hakkında radikal karar alabilecek bir isim göze çarpmıyor. Çoğu zaten yıllardır yönetimde bulunmuş ve silik bir görüntüye sahip kişiler. Başkan ne derse onay verecek kişiler.

Rizespor transferdede boş durmadı. İlkyarı boyunca takımın saha içindeki en zayıf noktası kuşkusuz kaleydi. Ferhat’ı küstüren ve gönderen yönetim Yavuz tercihenden ağzı yanınca kaleyi Zafer Özgültekin’e teslim etti. Bir diğer transferde Bursaspor’dan Halil Zeybek oldu. Halil bu ligin kiralık oyuncusu. En son Giresunspor’da kiralık oynadı. Bütün bu transferleri yönetim kurulu yapıyor Rizespor’da. Bu çok şey anlatan bir örnek. Ancak şuan kadroda orta sahayı derleyip toparlayacak bir oyuncuyada acil ihtiyaç var. Sezon başı bu işi Kemal Aslan’ın yapacağını düşünüyordum ancak sakatlıklardan oynama fırsatı bulamadı. Ayrıca Diakhate’de Mehmet Şansal’ın göreve gelmesi ile birlikte kendini klübede bulmaya başladı.

Mehmet Şansal hakkındada artık yazmak gerekiyor. İlk geldiğinde takımı tanıma süreci dedim ve bekledim. Kendisini tanımıyorum sadece Gaziosmanpaşa’da çalıştığı referansı var elimizde. 56 yaşında olup sadece bu referansa sahip olması ne kadar başarılı olacağının göstergesi. Herneyse size Mehmet Şansal’ın aralarında bir buçuk ay olan basın toplantısı konuşmalarını yazacağım.

“ Takım olarak fiziksel olarak çok kötüyüz. Öncelikle bu konuya eğileceğiz. Takım az çalışmış ve oyuncularım güçsüz durumdalar.”

“ Hacettepeli oyuncular yaşları nedeni ile gençler ve çok koşuyorlar. Biz fiziksel eksikliklerimizden dolayı buna karşı veremedik ve önde götürdüğümüz maçtan bir puanla ayrıldık.”

Devre arsında takıma ne yaptırdın diye sormak lazım. Bir sonraki değerlendirmeyi bir ay sonra yaparız. Bakalım o zamana kadar Mehmet Şansal görevinde kalabilecekmi. Zira kendisi gelmeden önce yönetim ağızları açık bırakacak bir antrenör getireceğiz demişti ve Ersun Yanal ile görüşüldüğü haberlerini sızdırmıştı. Mehmet şansal ile ağızları açık bıraktılar. Bir sonraki antrenör ile nereleri açık bırakacaklar merak içindeyim.

Cuma, Ocak 15

Gökhan Ünal Fenerbahçe'de

Gökhan Ünal bu durum yüzünden ayrılmak istedi Trabzonspor’dan. Bu sezon sdece 6 maç 90 dakika sahada kalabildi. Son 4 hafta ise oyunun son 20 dakikası oyuna dahil oldu. Ayrılmak istediğini açıkca belirtmişti zaten. Şenol Güneş’te kendisi ile çalışmak istemedi sanırım. Gutierrez transferi ve olası Fatih Tekke transferi hareketliliğide bunun göstergesi. Trabzonspor’a 5,5 milyon euro karşılığında geldi. Ancak önümüzdeki günlerde Burak Yılmaz ve belirtilmeyen bir ücret karşılığı artık Fenerbahçeli olacak.

Fenerbahçe’nin bu transferdeki ısrarının altında farklı nedenler yatıyor. Daum tek forvetten ödün vermeyecek bir antrenör. Elde Güiza var ve takımın ilk golcüsü konumunda. Akıllara yönetimle Semih arasındaki soğukluk geliyor. Belkide dedikodulardaki gibi bu soğukluk ciddi boyutlardadır. Bunuda zaman içerisinde göreceğiz. Ancak emin olduğum bir şey var, buda Daum’un oyun şablonu. Gökhan Ünal konusunda ise çoğu kişinin aksine olumlu düşünüyorum. Defans arkasına sızma konusunda çok başarılı. Ancak Trabzonda yaşadığı stres yüzünden gol vuruşlarının başarısı çok düştü. Bu sezon 13 lig maçında 2 golü ve 5 asisti var. Geçtiğimiz yıl ise 15 golü ve 8 asisti var ligde. Ben Fenerbahçe’de başarılı olacağına inanıyorum. En azından Burak Yılmaz vakası gibi olmayacaktır. Gökhan Trabzonspor ile Avrupa Ligi maçlarında oynadığı için bu kulvarda Fenerbahçe’ye fayda sağlayamayacak.

Perşembe, Ocak 14

Lucas Neill Galatasaray'da

İki buçuk yıldır peşinden koştuğumuz Neill sonunda sarı-kırmızı formayı giyebilecek. Kadroda bulunan tüm stoperlerden daha kariyerli ve iyi olduğuna eminim. Bu yüzden bu transferden memnunum. Hem kadro derinliği sağlayacak hemde kalite getirecektir. Ayrıca Kewell'ada gitme kal mesajıdır bu transfer. Everton stoper yokluğunda neden sattı orası bir muamma.

Çarşamba, Ocak 13

Tarihten Manzaralar

1949 - 1955 Sibirya ( Norilsk ve Vorkuta )
"Vapurlar, hayvan nakli için kullanılan vapurlardı. Ahırdan farksızdı. Vapur yolculuğu da 3-4 gün sürdü. Vapurdan çıktığımız zaman müthiş bir soğukla karşılaştık. Kar tipisi vardı. Dişlerimiz birbirine vuruyordu soğuktan. Birkaç gün yaya olarak gündüzle gecenin farkını anlamadan yürüdük. Kar tipi hiç dinmiyordu. Bizi kutup dolayındaki Narilsk [Krasnoyark Eyaletinin kuzeyinde bulunan ve günümüzde Alüminyum başta olmak üzere demir dışı piyasasındaki dev işletmelerin ve ağır sanayinin merkezi olan Norilsk şehri - TBD]'e getirmişlerdi. Kampa yaklaştığımızda, tipi biraz dinmişti. Geçtiğimiz yolun sağında solunda uzaklardan kuleler görünüyordu. Ateş sesleri işitiliyordu. Yürümeyen mahkumları yolda kurşunluyorlardı. Ellibin kişi kadar vardık. Bir kampın önünde durdurulduk. Tahminen on kafileye ayrılmıştık. Bir kafile burada kaldı. Kafileleri her milletten karışık olarak teşkil etmişlerdi. Epey ilerledikten sonra yine bir kampın önünde durdurulduk. Burada beş kafile bırakıldı. Yine kafileler hareket etti. Kimsede yürümeye takat kalmamıştı. Canımızı dişimize takarak, yürüyorduk. Geride kalanların üzerinde köpekleri saldırtıyorlardı . Ben en son kafiledeydim. Kurşunlananların, takatsizlikten düşüp donanların, can çekişenlerin, yaralananları n, sıradan ayrıldı diye öldürülme tehlikesi olduğunu bildiğimizden üzerlerine basarak yürüyorduk. Bunların sayısı herhalde iki yüzden fazlaydı".
Kampa ulaşabilen mahkumların ne gibi koşullarda yaşadıklarını yine Y. Yıldırım'ın (1972: 220; Hablemitoğlu'nda 2004: 126-127) hatıralarından öğrenmek mümkündür: "Sabahın beşinde kalkıp, akşamın sekizine kadar çalışıyorduk. Hergün gıdasızlık ve aşırı çalışmadan dolayı hastalanarak; en az yüz kişi ölüyordu. İş yerine gidiş gelişte yürüyemeyen, kafilenin gerisinde kalanları da ya kurşunluyor, ya da köpeklere parçalatıyorlardı . Sebebi gayet basitti, yürümekten aciz bu insanların kaçacakları ileri sürülüyordu".

Salı, Ocak 12

Devre Arası Transferleri -2

- Rakibimizle başlayalım. Atletico Madrid transferde hareketli günler yaşıyor.Pongolle Benfica’ya gittikten sonra Juventus’tan Tiago’yu kiraladılar. Arjantinli genç yıldız adayı Lanus'lu Eduardo Salvio’yuda 10 milyon euro karşılığı transfer ettiler. Bu transferi Aguero’nun Chelsea’ye gidişini hızlandırma adına yaptığı dedikodularıda geçiyor. Ancak Cehelsea'nin transfer yasağından haberleri yok yada biz yanlış biliyoruz. Ayrıca Maxi Rodriguez’inde önümüzdeki hafta içinde Liverpool’a imza atacağıda dedikodular arasında.

- Manchester City ise İnter’den Vieira’yı alarak orta sahasını güçlendirdi. Mancini eski öğrencisinde çok ısrarcı oldu. Ayrıca her sene kiralık olarak başka ülkelere göçen Ekvatorlu Felipe Caicedo bu seneyide Malaga forması altında geçirecek. Geleceği bu denli parlak olan bir oyuncu sırf fütursuzca yapılan harcamalardan dolayı başka takımlara hizmet ediyor. Caicedo pek ala bir Tevez kadar olmasada ona yakın olabilirdi kalsaydı.

- İngilterenin sürpriz takımlarından Birmingham kadrosuna takviye yapmaya karar verdi. Orta sahalarına Sporting Gijon Michel’i aldılar 3 milyon pound karşılığında.

- Şili’li Humberto Suazo sonunda Avrupa topraklarına adım atıyor. Meksika’nın Monterrey klübü Suazo’yu sezon sonuna kadar Zaragoza’ya kiraladı. Sene sonunda Zaragoza’nın satın alma opsiyonuda mevcut bu anlaşmada. Zaragoza küme düşmeme mücadelesinde böyle bir golcüye ihtiyaç duyacaktır.

- Liverpool’lu Voronin ülkesine doğru dönüş hazırlığına başladı. Rusya’nın Dinamo Moskova takımına 2 milyon pound karşılıpında transfer oldu. Bundan sonraki durak Ukrayna olacaktır. Voronin’den en iyi faydalanan Hertha Berlin olmuştu. Sonrasında mali olarak takıma katamadılar Voronin’i. Pantelic’te gidince ligin dibini gördüler bu sezon.

- Lucescu Gremio’dan aylar öncesinde transfer ettiği Douglas Costa’ya sonunda kavuştu.6 milyon euro ödediler 19 yaşındaki oyuncu için. Brezilya’dan aldığı oyuncuları parlatıp daha fazla ücrete satma geleneklerini sürdüreceklerdir. Bunun en güzel örnekleri Brandao ve Elano’dur.

- Japon Shinji Ono Avrupa macerasını bitirip ülkesine Shimizu takımına transfer oldu. Bir başka memlekete dönüş haberide Olivier Kapo’dan. Wigan’dan Boulougne sene sonuna kadar kiralandı.

- Süper ligdeki transferler ise şöyle. Beşiktaş Hoffeinheim’lı Razamazan’ı Rüştü ve Hakan’ın yokluğunda kiraladı. Erkan Zengin’i Eskişehire kiralık gönderdi. Erhan Güven'de Antalyaspor'a transfer olarak kendisi için en hayırlısını yapmıştır. Trabzonda sorunların adamı olan Tjikuzu sene sonuna kadar Diyarbakırspor’a kiralandı. Sivasspor ise sezon başı yapamadığı transferleri yapmaya başladı. Blackburn Rovers’ta oynayan Güney Afrikalı Van Heerden’i bedelsiz olarak transfer etti. Manisaspor eski oyuncusu Şener Aşkaroğlu’nu Diyarbakırspordan bedelsiz transfer etti. Ayrıca Ersen Martin ve Malmö’nün Brezilyalı defans oyuncusu Gabriel’ide alarak ikinci yarı için son kozlarını oynadı. Kayserispor Hamidou’nun Afrika Uluslar Kupasında olmasından dolayı Manisaspor’dan Orkun’u sene sonuna kadar kiraladı.

Salı, Ocak 5

Rizespor ilk Yarı Değerlendir(eme)mesi !!!

Rizespor hakkında yazı yazmaya karar vermiştim fakat klübün iklimi gibi dengesiz yapısı yüzünden devre arasına erteledim sürekli. O kadar karmaşık ilişkiler içinde yönetilen bir takım ki istikrarlı bir yönetim gösterilmesi pek mümkün görülmüyor. Klübün bir ayağı her politika içinde olmuştur. Ancak bunu kullanmayı becerebilen bir kapasiteye sahip değiller. Spor dünyasında Rizespor’un kollandığı kanısı hakimdir. Ancak bu böyle değildir. Özellikle takım isminin Çaykur ile başlaması bu ön yargıda etkilidir. Klübün bu kurumdan aldığı paranın çok çok cüzi olduğunu biliyorum. En azından son 3 sezondur bunun tam tersi Rizespor’u bitirme çabasına girişilmiştir. Bu hızla giderse Rizespor birkaç sezon sonra bir alt kümeye dahi düşebilir. Şuanda Rizespor yönetiminin sahibi olan kişilerin tek bir amacı var. Oda yıkılan stadın arazisine çökmek. Evet tam tabiriyle “çökmek” istiyorlar. Rizespor asla umurlarında değil. Gündelik hareketlerle seyirciyi oyalamaktalar.

Son 6 sezonda tam 17 antrenör değişikliğine gitmiş Rizespor. Bu rakamı başka bir ülkede görebilirmiyiz bilmiyorum. Her yarım sezona bir antrenörden bile fazla değişiklik. Ayrılan kişilere baktığımızda çoğunun baskıdan bunalıp istifa ettiğini görürüz. Veyahut seyircinin baskısı ile yönetim göndermiştir. Geçtiğimiz sezonun sonuna doğru gelen Raşit Çetiner son maçtan sonra yaptığı açıklamada yönetimle anlaştığını ve gelecek sezon için yapılacak transferleri dahi görüştüklerini söylemişti. Ancak bundan kısa bir süre sonra (bu süre 10 gündür) istifa ettiğini ve yönetimle anlaşmadığını söylemiştir. Bundan sonra yönetim çuvalladığının farkına varıp seyirci baskısını başka yönlere kanalize etme adına Oktay Çevik ve hasan vezir ikilisini göreve getirmiştir. Bu hamle baskıyı nispeten azaltmıştır. Özellikle Oktay Çevik Pazarspor’da ciddi başarılar yakalamış bir isimdi.

Ancak bu iki antrenörün istediği isimlerden ziyade göz boyayan transferler yapıldı. Transferlerin bir çoğuda kiralık isimlerden oluştu. Kenan, Özgür Can gibi isimler alındı. Geride kalan sezonun iskeleti tamamen değiştirildi. Rizespor’a uyum sağlayamadılar bahanesi ile kopartıldı futbolcular. Kaleci Ferhat Odabaşı bu yönetimin ayak oyunlarına uymadığı için bizzat yöneticiler tarafından kadro dışı bırakıldı. Nitekim iki gün önce Karabikspor’la anlaşarak kurtulmuş oldu. Sezon başı kaleci sorunundan sonra transfer edilen isim Yavuz oldu. Yavuz Rizespor yediği 28 golün abartısız 10 tanesinin tek sebebidir. Bu kadar kötü bir kaleci performansı sanırım yaşanmamıştır bu sezon.

Oktay Çevik ve Hasan Vezir ilk haftalarda işleri iyi kotardılar. Benim beklemediğim bir çıkışla zirve adayı oldular. 10. Haftadaki Konyaspor galibiyetinden sonra takımın çehresi çok değişti. Sonraki 4 hafta gol dahi atamadan yenilmişti Rizespor. Yönetim iki hocanın görevine son verdi bu sonuçlardan sonra. Bu olay Oktay Çevik istifa etti diye aksettirildi tabiî ki medyaya. Halbuki umduklarından daha iyi yerdeydi Rizespor. Taraftarda sadece son 4 haftaya bakarak kendi öz evlatlarının gidişine ses çıkarmadı. Hatta bu kararın alınmasında öncü bile oldular. Rize’de garip bir olay vardır teknik direktörler hakkında. Gönderilmesini istedikleri kişinin hakkında imza kampanyası başlatılır ve bu liste yönetimin önüne kadar gider. Bu iki hocanın ardından apar topar Mehmet Şansal adlı kişi göreve getirildi.

Şansal’ı Gaziosmanpaşa ile yaptıklarında az çok tanıyoruz. Ancak 27 yılık meslek hayatında bu seviyede bi klüp çalıştırmadığı gerçeği var. Nitekim taraftar grupları şansal seçiminden dolayı klüp tesislerine siyah çelenk bırakmışlardı ilk günlerde. Şansal 4-0 lık göz boyayıcı bi galibiyet ile başladı görevine. Sonrasında ise Buca deplasmanında yenilen 6 gol ve kendi sahasında paf takımıyla oynayan Kocaelispor’la berabere kalarak ilk yarıyı 25 puanla 9. Sırada tamamladı. Şuana kadar Kasımpaşa’dan Erhan kiralandı ve Yunus Murat Ceylan’da takıma dahil edildi. 7 aydır maça çıkmamış bir isim Murat Ceylan. Birde resmi siteden anlaşıldı haberi çıkan Erhan şentürk var. Ancak daha sonra bu isim Diyarbakır ile tekrar anlaşmıştır. Bunun karşılığında ise aynı takımdan Ersin Güreler ile anlaşıldı. İşte böyle amaçsız ve gayri ciddi bir yönetim mevcut. Takımın ikinci yarıda göstereceği performansı tahmin edebiliyorum. Deplasmanda sürpriz galibiyetler alacaktır. Kendi sahasında ise en amaçsız takımlara puan dağıtacağına eminim. Biz Rizelilerde her sene dediğimiz gibi gelecek sezon çıkacağız diye ümit edeceğiz.

Birazda eski güzel günlerdeki Rizespordan birkaç haber vereyim. 2005-2006 senesinde Cricuma’dan alınan ve oynadığı futbol ve kıvrak çalımlarıyla Rizelilerin gönlüne taht kuran Douglas Dos Santos 11 milyon $ karşılığı Al-Wasl klübüne transfer oldu. Bu isim bizzat Güvenç Kurtar’ın kaprisi sonucu Rize’den ayrılmıştır. Tıpkı o sezon 1 milyon $ gibi Rizespor için büyük paralar olan meblağlara alınan ve oynatılmayan Drago Jelic gibi. Jelic Bundesliga’da oynadı daha sonra. Şuan Galatasaray’da oynayan Keita’nın ağabeside kısa bir süre Rizespor’da forma giymişti.

Pazartesi, Ocak 4

Devre Arası Transferleri

- Bayern Münih transferin en hareketli ekibi oluyor. Gelen kimse yok ancak şuana kadar 4 oyuncu gönderdiler. Luca Toni bedelsiz olarak Roma’ya kiralandı ve bu her iki klüp açısındanda yararlı duruyor. Van Gaal ile şans bulamayan Breno ve Ottl Nürnberg’de sezon sonuna kadar kiralık oynaaycaklar. Ayrıca Baumjohan’da artık Magath ile çalışacak. Ödenen rakam 890.000 euro yazıyor. Çok ucuza kapatmış Schalke işi.

- Bu sezon tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşayan ve Bundesliga’da son sıraya demir atan Hertha Berlin gol sorununu çözmek için Leverkusen’de fazla şans bulamayan Gekas’la anlaştı. Ayrıca Schalke ile yolunu ayıran Kobiashvili’yide alarak kadro derinliği sağladılar. Bir diğer transfer ise FK Moskova’dan gelen Çek oyuncu Hubnik oldu. Bakalım bu atılımla ligde kalmayı başarabileceklermi.

- Leverkusen geleceğin yıldız adayı golcüsü Sukuta-pasu’yu St Pauli’ye kiralık olarak gönderdi.

- Freiburg sezon başı Sivasspor ile adı ciddi şekilde anılan Namouchi ile anlaştı. Ayrıca Metz’den Demba Cisse ile anlaştılar.

- Galatasaray Avrupa ligindeki rakibi Atletico Madrid. Sinama Pongolle’yi Benfica’ya uğurladı. Juventus'tan Molinaro’yuda sezon sonuna kadar kiraladı.

- Fiorentina defans hattına Udinese’den Felipe’yi alarak uzun vadeli bir transfer yaptı. Felipe için 8 milyon euro verdikleri yazılıyor. Felipe genç yaşta ciddi bir Seri A tecrübesine sahip.

- Genova İnter’den David Suazo’yu sezon sonuna kadar kiraladı.

- Atalanta ise Sevilla’dan Chevanton’u kiralayıp gol yollarında aktif hale geçmeyi planlıyor.

Cuma, Ocak 1

İnci Dakikaları-Üsküp Sevda Şarkısı


Çok sevdiğim bi şiiri vardır üstadın... Necip Fazıl'dan sonraki ikinci üstadımdır benim Sezai Karakoç... Çok sayılmaz, belki bi kaç ay oldu bu şirden haberdar olalı ben. Paylaşmak istedim.
Bu arada aslında koymak istediğim ikinci şarkı. =) yani Dilek Türkân iki şarkı söylüyo bu videoda, ikinciyi ısrarla tavsiye ediyorum, hatta mecbursunuz, dinleyin! =)

Şaka maka şarkı pek güzldir... kıyak yaptım size, hadi mutlu oluun:) yeni yıla mutlu girin, melek miyim neyim, sizi mutlu ettim 2 dakkada :P
(mütevazı mıyım neyim... =p)
Evet hadi bakalım, Üsküp Sevda Şarkısı eşliğinde, Üstadımdan güzel bi şiir....

mutlu yıllar bu arada,
huzurlu ve sağlıklı da aynı zamanda...
pek mutlu kalınız...

İnci Dakikaları

Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum

Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkeklığıme
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say

Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say

Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar

Senin odan günışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı

Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile

Sezai Karakoç

Haftanın Tatlısı


vişneli ekmek tatlısı