Cuma, Mart 1

Son Derbiye doğru

Haftasonu sezonun son derbisine sahne olacak İnönü... Büyük ihtimalle de bu isimle anılacağı son derbiye...

Derbiye çıkmadan önce oynanan GS, Karabük, Elazığ, G. Antep, Sivas maçları bu anlamlı derbinin önemini Beşiktaş adına daha da katladı diyebiliriz.

Sezonun ilk yarısı tamamlandığında Beşiktaşımız sezon başı itibariyle kimselerin beklemediği yerlerde sıralamada yer bulduktan sonra
camiada da ŞAMPİYONLUK söylemleri mırıldanmaya başlamıştı. Yalnız GS deplasmanında alınan mağlubiyet  daha sonra alınan traji komik puan kayıpları ve oynanan futbolla biraz bu söylemler durulmuş, ikincilikte fena değil denmeye başlanmıştır. Nedenini bende bilmiyorum daha baya bi hafta olmasına rağmen...

GS karşısında alınacak bir galibiyet liderliği getirecekken bizi liderlikten uzaklaştırdı malesef. Ardından oynanan bir Karabük maçı var ki... 2-0 dan 10 kişilik rakibine puan vermek. Verilmeyen üçüncü gol, atılan birinci goldeki faul falan umrumda değil. 2-0 dan puan veriyorsan bu düşündürücü. Ardından oynanan Elazığ deplasmanında toparlanmaya başlandı gibi olsada sonrasında ki G.Antep maçında yine son dakikada kaybedilen puanlar. Sivas deplasmanında oynanan kötü futbol, rakibin verilmeyen penaltısıyla alınan 3 puanla çıkıyoruz derbiye...

Yine yine yazıyorum bu sezon iyi mücadeleyi herzaman göreceğiz ama son dakikalarda çok kazanıp çok puanlar verebiliriz diye... Yalnız sezonun ikinci yarısıyla takımın dinamiklerinde düşme var ve bu beni daha da endişelendiriyor. Sezon ortasında yapılabilen takviyeler yapıldı, sezonun ilk yarısına oranla geniş bir kadro oluşturuldu yalnız ardıardına gelen sakatlıklar Teknik kadronun ümüğünü kesti amiyane tabirle. Sakatlıklar darbe değil adele sakatlığı çoğunluğunda nedenine gelirsek 40 türlü şey denebilir. Bizde dikkat çekici olan ise rakiplerimize oranla sakatlarımızın geç iyileşmesi, iyileşen futbolcumuzun tekrar yeniden sakatlanması, yok sağlık ekibi, yok eski masör muhabbetleri... Bir yerde problem var ve de enkısa  sürede çözülerek uzun vadede rahat edilmeli şu sağlık konusunda.

Geçen hafta mali kongrede Demirören yönetiminin ibra edilmemesiyle kılıçlar birkez daha çekildi. Demirören söz verdiği hibeyi yerine getirmeyince Fikret Başkan da göz dağı verdi açıkçası. Bu yönetim 120 milyon hibe sözü verilse bunları yapmıyacaktı kanımca, yapılan o kadar inceleme ve hesap kontrolü nerede? ne yapılacak? bu raporlar hakkında ilerleyen süreçte göreceğiz elbet. Benim derdim A,B,C DEĞİL ibra edilen yönetim ve yöneticilerin hep aynı adamlarla bu sefer ibra edilmemesi. O yönetim suçlu ise (ki bence birçok yanlışı var) bizim değerli üyelerimiz o zaman nerlerdeydiler? Tabi benim için sallamak kolay ne bir üyelik nede başka bir konuda kulübümle bağım yok malesef nasip olurda üye olursam bunları daha iyi görücem umarım.

Yeni stad görücüye çıktı gibi gayet güzel modern bir stad. Beşiktaş bu stadı kendi imkanlarıyla yapacak bu daha da önemli. Stadın pazarlamasınıda profesyonellere bırakmak akıllıca. Şimdi önümüzdeki sezon nerde oynayacağız, o konu yeniden gündemde. Rakiplerimiz BABAsının malıymış gibi stadları sahipleniyorlar ama stada nasıl yapıldı haberleri yok sanırım. Devletimizin kurum ve kuruluşlarının desteği olmadan stad yapmak imkansız ülkemizde, onun için konuşurken düşünmek lazım. İsmi için naçizane önerim ŞEREF BEY olmasıdır. Çünkü bu takım herşeyini kaybetsede ŞEREFİNİ hiçbir zaman kaybetmedi, kaybetmeyecektir. Beşiktaş bizlere Babamızdan kalan miras evlatlarımıza olan borcumuzdur.@alpertrgt1

Hiç yorum yok: