Cuma, Aralık 2

Her BEŞİKTAŞLI Kanseri Tadacaktır

Dün gece öldük öldük dirildik ... kimse bunun aksini söyleyemez kuşkusuz. Maccabi grupta iddası kalmamış iyi futbol oynamayan yalnız sert, mücadeleci futboluyla dikkat çeken bir ekip fakat Beşiktaşımızla mukayesesi söz konusu değil.

Galibiyet kurgusuyla sahaya çıkmamız kazanmaya yetmiyor tabi ki... Daha 3. dakikada Quaresmanın iyi niyetli geriye gelmesi ve yaptığı hatayla rakibin YETENEKSİZ olmasıyla 1-0 geri kalmaktan kurtulmuş olan Beşiktaşımız konsantrasyonu eksik bir görüntü verdi...

Sanki herşey garantilenmiş, formalite maçı gibi başladı herşeye...(yogunluktan değil sanırım) ta ki ilk yarının sonunda gelen müthiş gol... ilk yarıdaki rutin futbolu unutturdu bana. İkinci yarı başında gelen gol ise tamamiyle maçı kafamda bitirmeme sebeb oldu...

Ne kadar yalnış ! Ama benim ekran başında bunu düşünüyor olmam sahada ki arkadaşlarında aynı düşüncede olmasını gerektirmez tabi:D Rakip cezayı kesti skor 1-2 oldu ama nafile aynı heyecansızlıkla oyuna devam eden Beşiktaş bununda cezasını yediği 2. golle gördü.
Artık olay başka bir boyuta geçmiş, inek sütten kesilmiş Beşiktaş dengi olmayan rakibine boyu eğmek üzereydi, Maccabi 2-2'nin gazıyla galibiyete hevesleniyordu, bunda maç 0-2 iken cömertce harcanan pozisyonlarda katkıda bulunmuştu açıkcası Almedia saç-baş v.s yoldurdu resmen...

Hiç inancım bitmedi galibiyet konusunda çünkü sahada Quaresma vardı, gerçekten ısıran, isteyen Quaresma çıktı son dakikada golü yaptı yine... gerçek star rolüne büründü üst üste ikinci kez... Devamı umarım gelir, Simao yokluğuyla bir bağlantısı var mıdır? tartışılır.... Golün gelmesi yanında Stoke-Kiev maçının berabere bitmesi galibiyetin ne kadar önemli olduğunu birkez daha vurguladı, İnönüde liderlik bayrağını çekeriz İnşallah...

Maçın en iyisi şüphesiz Q7 idi, en kötüsü her müsait pozisyonda kafasını uzatamayan Almeida ve Maccabi ekibiydi...

Hiç yorum yok: