Cuma, Aralık 17

Avrupalı Kartal

Ligte sakatlılardan dolayı yaşanan inişli çıkışlı grafiğin ötesinde Avrupa Liginde alınan sonuçlar şüphesiz dikkat çekiciydi. Avrupa Ligi grup maçlarının sonu olan Rapid Wien maçında oynanan futbol, alınan skor, Q7 nin dönüşü, güzel futbolu ve attığı enfes gol etkileyiciydi denilebilir.

Rapid Wien maçında uzun zamandır hasret kaldığımız Guti-Q7 uyumu gözlerimin çapağını aldı diyebilirim.Rapid tabiki Beşiktaşın ayarında değil bunuda belirtmek lazım...

Şimdi yollar yeniden Kievle kesişti. 2002-2003 sezonunda 3. turda elediğimiz Ukrayna ekibi benim muhtemel rakipler arasında istediğim bi ekipti fakat bu turu geçtik desekte sonraki turda çook büyük ihtimalle Man.City le oynayacağız ve bu gerçek Avrupa Ligi serüveninin benim için şimdiden bittiğinin resmidir. Man.City bence Avrupa Liginin en iyi kadrosu... Onlarla finalde karşılaşmak isterdim. Ne diyelim Yok bir sitemim hayatta herşey kısmet demiş şair...

Öte yandan gerçekleşen ve gerçekleşmesi muhtemel transferlerin TSL de aynı anda oynayamıcak olması sebebiyle Avrupa Liginin düşünülerek yapıldığı aşikardı. Şimdi ise bu turdan sonra rakip Man.City... Neler olacak gerçekten merakla bekliyorum.

Simao ve Almeida transferlerinin gerçekleşmesi durumunda sahadaki 11in etkili olmaması zor bi ihtimal olduğunu düşünüyorum ki bi de tutarsa Fernandes var...

Fakat bu oyuncuların oynaması için gönderilmesi gereken Zapo, Fink, Ferrari ve Tabata ya da Holosko var, bu oyuncular ne koşullarda gönderilecek nasıl bir tutum sergilenecek bu da bende bi merak konusu.

Kulubün bu şaşalı günlerinde battığı borç batağı dipsizleşmeye devam ediyor, 3 portekizlinin transfer faturası 29 milyon euro deniliyor, gönderilecek oyuncularda muhtemelle değerlerinin baya bi altına gidecek ve zarar zarar zarar... (yarın bi gün bu blogta tamamlanan transferlerin coşkusunu yaşayacak olsamda bu gerçekleride görmezden gelemem)

Sezonun ilk yarısında yaşanan onca sakatlığın sebebinin sadece erken açılan sezon olarak göstermeye çalışmak günümüzde bi tık kadar uzak olan tıb bilimini hiçe saymak olur. Bi problem var antreman programı, sağlık ekibi, oyuncuların düzgün yaşamaması, uzun soluklu yükleme vs... Ama bu Beşiktaş gibi bi kulüpte olmamalı. Örn:Fenerbahçe neden orda sakat adamlar hemen oynayabiliyor? Müzmin sakat olarak lanse edilen Emre dahi sakatlanıp hemen toparlanabiliyor? Çok uzaklara bakmaya gerek yok! Fenerin bizden eksiği sadece oynamadığı Avrupa Ligi maçları...

Unutturulmaya çalışılan Fatih Tekke konusu üzücü bir hal aldı. En sonunda başkanın ekranlardan Tekkeye yönelik 'istediğimizi veremedi' demeci ilerisi içinde Beşiktaşımızın yönetimden dolayı yaşayacağı problemleri göz önüne getirdi diyebilirim. Tekkenin Beşiktaş için önemli bi futbolcu olacağından ben şahsen emindim. Fakat sorun ne? şüphesiz başkanın dediği değil. Tekke sadece M.idmanyurdu maçında ve Porto maçının son 10 dk.sında görev aldı hatırladığım kadarıyla sonra silindiği haberleri dolanmaya başladı. Kimilerine göre bunun sebebi Schusterle ettiği kavga kimilerine göre hocasından izinsiz gittiği Cuma... Başkana görede yukarda yazılanlar. Bence bunun tek sebebi Trabzondan Altaya transfer olduğu günlerden bu yana transfer edilmek istenen Fatih Tekkenin Schustere sorulmadan transfer edilmesiydi. Schusterde yönetime inceden ayar verdi olan Tekkeye oldu malesef. Benim bu tezimi çürütecek tek kafa kurcalayacak konu ise Ersan... Ersanın transferine Schuster mi? onay verdi...

Hiç yorum yok: