Pazartesi, Şubat 20

Hergün İki Adet Yeniçağ Kampanyası

Yeniçağ Gazetesini yıllardır takip ederim. Kurulduğu günden itibaren birçok badireler atlattı. Mali olarak her daim zorlukla boğuştu ancak şu sıralar üzerlerindeki baskı çok daha fazla. Yazarlardan Hasan Demir bugün durumu kısaca şöyle özetlemiş:
Bu damar kopmamalı!
Bir gazete yönetici ve çalışanları için zaten kıt kanaat geçinen okurlarından “Her gün 2 gazete alınız” çağrısında bulunmak kolay bir şey değil.
Böyle bir çağırıyı vicdan rahatlığıyla yaptıran iki sebep var.
Bir: Gazete çalışan ve çıkaranlarının okurlarından çok daha büyük fedakârlığa katlanıyor olmaları.
Evet, gerçek budur. Arkasında iktidar olan gazeteler her gün, tomar tomar, marketler zincirinde müşterilerine ücretsiz verilir, gazete çalışanları sanki aldıkları ücretlerle orta büyüklükte bir işadamı standardında hayat sürerken Yeniçağ ve Türkiye’nin varlık ve bütünlüğünü savunan bir iki gazete varlığını sürdürebilmek için çırpınır durur. Çalışanlarının bir ayda aldıkları ücret, iktidar yanlısı o gazete çalışanlarının bir sabah kahvaltısı bedeli ya da bir akşam yemeğinde garsona verdikleri bahşiş kadardır. Bu değirmenin suyu, iktidar gücünün ve o gücün devlet imkânlarını, o gazete patronlarının ve çalışanlarının arkasına konması ile elde edilmektedir. Bizim vergilerimizden düşen kısımlarını helâl etmiyoruz.
İki: Yeniçağ’ın derdi, iktidar yanlısı gazetelerle yarış etmek değildir. Dert, vatan, devlet ve millet bütünlüğünün tehlikeye girdiği şu son yıllarda milleti işte böylesine devasa imkânlarla esas hedefin Türkiye olduğu Genişletilmiş Ortadoğu Projesini, yani Libya gibi, Tunus gibi, Mısır gibi, Suriye gibi Türkiye’yi paramparça edecek “böl-parçala-yut” tezgâhını hayata geçirenlerin güdümüne girmiş yönetim karşısında Türk milletini uyarma derdidir. Yani, kimse kendisi için bir şey istemiyor. Ey ehli vatan, gelin hep birlikte Kurtuluş Savaşı ruhu ile imkânlarımızı zorlayarak İnebolu’dan Ankara’ya mermi taşıyan analarımız gibi, şu davaya bir omuz verelim, şehitlerimizin ruhunu şad edelim, vatanımız avuçlarımızın içinden kayıp gitmesin, isteniyor.
Belki her politikamızı beğenmiyor olabilirsiniz. Belki her yazdığımız sizin umduğunuz ve beklediğiniz bir yazı değildir. Amma gün, fikirlerdeki küçük farklılıkların büyütülmesi gereken gün değil, aksine, her türlü farklılığın Birinci Meclis Ruhu ile ertelenmesi gereken gündür. Değil mi ki vatan bütün kalsın, değil mi ki İslâm sulandırılmasın, değil mi ki devletimiz dağılmasın, değil mi ki binlerce yıllık kardeşliğimiz tutuşturulan fitne ateşleri ile imha edilmesin...
Öyleyse duyguda, düşüncede, hedefte biriz...
İşte bu duygu, düşünce ve hedef birliğimiz yüzündendir ki Yeniçağ ve Yeniçağ gibi gazetelere bugün abluka altındaki Gazze muamelesi yapılmaktadır. Sabah bültenlerinde bütün gazeteler okunur, Yeniçağ okunmaz. İşadamları bütün gazetelere reklâm verir, Yeniçağ’a reklam vermek cüret ister. Bütün gazete yazarları her konuda televizyon ekranlarına çıkartılır, Yeniçağ ve Yeniçağ gibiler bu bahiste de ambargo yer.
“Her gün 2 Yeniçağ” demek bu tuzakları kuranlara, “Sizden büyük Millet var” demektir. “Her gün 2 Yeniçağ” demek, “ABD, AB ve taşeronlarından büyük Allah(c.c.)” var demektir.

Hiç yorum yok: