Çarşamba, Aralık 22

Galatasaray ve Sorunları



Sivas ve Bursa mağlubiyetleri ardından gelen 4 maçlık galibiyet serisi bu yarının en güzel dönemiydi. Sonrasında oynanan 11 maçta sadece 3 galibiyet alındı. Bu 11 maçta da 6 mağlubiyet var. Aslında Galatasaray’ın çöküşünü kısaca 17 maçta alınan 8 yenilgi ile açıklayıp geçebiliriz. Geçtiğimiz yıl 34 maç sonunda alınan 8 yenilgi bu sezon sadece 17 maçta alındı.

Rijkaard’ın takımın başında olduğu 8 maçta alınan 12 puan ve 4 yenilgi var. Atılan 12 gole karşılık yenilen gol sayısı da 12. Hagi takımın başına geçince manzara yine değişmedi. Oynan 9 maç sonunda alınan 11 puan ve 4 yenilgi. Atılan gol sayısı 7 iken yenilen gol sayısı ise 9. Totaldeki manzara tam bir rezalet. Ligin dokuzuncu sırası bile çok aslında.

En acı veren tablo ise kendi sahasında oynadığı 8 maçın sadece 3 maçını kazanabilen ve diğer 5 maçı kaybeden bir ekip olması. Atılan 9 gol ve yenilen 14 gol. Ali Sami Yen son sezonunda tarihinin en kötü sezonunu yaşadı. Böyle aciz bir takım görmemiştim Ali Sami Yen’de. Sezon sonunda en fazla iki yenilgi alınırdı o stada. Ama daha ilkyarıda 5 yenilgi ile rekor kırıldı. Deplasmanlarda ise tablo tersine dönüyor. Aldığı 14 puan ile en başarılı ikinci takım konumunda Galatasaray.

Sorunu tektek futbolcu bazlı açıklamaktansa genel resimden gitmek daha yararlı olur. Hali hazırdaki teknik heyete güven duymadığımı birçok kez yazıya dökmüştüm. Hiçbir gelecek göremiyorum maalesef. Tugay’ın varlığı birkaç kıvılcım çakmıyor değil. Umarım en kısa sürede kendisini daha çok yetki ile kenarda görürüz. Kaleci mevkii ise Mondragon’dan sonra kapanamayan bir yara. Aykut-ufuk ikilisi önceleri dediğim gibi beraber kaleye geçseler belki çare olabilirler ancak buda futbol kuralları dışında. Bu nedenle Karcemarskas ve Sinan Bolat gibi arayışları girilmesi yararlı. Sinan Bolat tipik bir refleks kalecisi. Karcemarskas daha iyi bir seçim olur görüşündeyim. Ancak Atletico Madrid’de De Gea’nın yedeği konumuna düşen Sergio Asenjo gönlümdeki isim. Makul bir fiyata anlaşma sağlanabilir kendisi ile. Henüz 21 yaşında olması dezavantaj olsada uzun vadede çok iyi bir seçim olur. Kısa sürede çözüm isteniyorsa Doni ve Karcemarskas’tan biri çözüm bulunabilir.

Defans hattıda son derece sağlıksız ve çarpık. Sağ bek ve sol bek konusunda bir sıkıntı yok fakat stoper bölgesinin iki pozisyonu için yeterli isimler yok. Lucas Neill ön plana çıksa da daha kaliteli isimleri kadroya katabilecek güçte Galatasaray. Bu mevkideki transfer isteğim ise Köln’de oynayan Brezilyalı Geromel. Köln’ün durumu göz önüne alındığında pekte imkansız bir transfer değil. Ali Turan ve Servet ile yollar ayrılmalı. Verebilecekleri yada vermeyecekleri şeyler artık çok net. A2 takımından bu bölgeye takviye devam edilirse hiçbirşey kaybedilmez.

Orta saha bölgesi ise en fazla takviyeye ihtiyaç duyulan mevki. Sarp-Ayhan-Barış gibi bir üçlü ile ne kadar gidilebileceği birçok kez denendi. Yerlerine gurbetçi takviyeler olmalı. Taner Yalçın çok iyi bir seçim olabilir. Zira yetenekleri ve hırsı Galatasaray’ın ihtiyaç duyduğu olgular. Cana ise defansif yönden yeterli fakat topu ön alana geçirmede çok yavaş. Yine de sahadaki duruşu itibari ile vazgeçilmezdir. Misimovic gibi bir yetenek elimizde fakat faydalanmamak büyük saçmalık. Hagi bu konuda kararlı maalesef. Emana ve Bradley basında sık sık yeralıyor. Bradley Bursaspor’un aradığı isim ancak Galatasaray’ın değil. Emana ise sadece hayal olur. İbricic’in Misimovic’ten ne fazlası var onuda merak ediyorum. Sağ kanatta ise ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Aydın, Serdar artık denenmemesi gereken oyuncular. Pino ise kanatta forvetteki katkısını veremez artık. Bu bölgeye yapılacak Hamit yada Volkan Şen transferi nokta atışı olur. Ancak iki ismin transferi şuan için imkansız. Basında ismi geçen Gabriel Torje konusunda herhangi bir fikrim yok.

Takımın vurucu gücü olarak kabul edilen forvet mevkisine mutlaka transfer yapılacaktır. Hagi’nin isteyeceği isimlerin özelliğini kestirmek güç değil. Altidore ve Marica gibi oyuncular istediği tipte isimler. İki oyuncudanda verim almak için kanatların iyi çalışması gerekiyor. Bu isimlerden ziyade daha aklı başında işler yapabileceğini gösteren Anıl’ın denenmesi ise gönlümden geçendir. Yada Batdal’a verilecek her dakikanın Anıl’a verilmesi.

Bu kötü durumdan kurtulmak için takıma fayda veremeyenlerle yol ayrımına gidilmesi gerekli. Sonrasında ise alınabilecek kaliteli oyuncuların yanına gençlerin monte edilmesi ve bu gençlerden en az bir tane ilk 11 oyuncusu çıkarılması gerekiyor. Galatasaray bugüne dek kendi bünyesindeki oyuncularla başarıya ulaşmıştır.

2 yorum:

WarBlood dedi ki...

Bana kalırsa en ciddi eksikliğimiz çit yönlü oyuncumuzun olmayışıdır.Orta sahanın göbeğinde yer alan adamların alayı defansif orta sahalar.Bu durumda topu ne kanatlara yayabiliyoruz ne de forvete.Şu anki kadro yapısıyla sadece defams ta iyi olabiliriz ama hücumda yokları oynarız.Ayrıca şu saatten sonra iyi bir çift yönlü orta saha oyuncusu bulmamızda zor.Birde Adnan Sezgin gibi bir adamın elinde transfer,bu da beni ümitiszliğe sev ediyor.Bu bölgeye düzgün bir transfer yapılmazsa alınacak forvetinde bir numarası olmaz,yazık olur...

aksilaz dedi ki...

Herşeyin üstünde takım olgusunu yerleştirmektir mesele. hagi bu konuda bir nebze başarılı.

Çift yönlü oyuncular dünyadada az bulunuyor bu sebeple bizim gibi klüpler bu iş için 10 numara dediğimiz oyuncu profillerini kullanıyorlar. Hücum gücünü arttırmak ve forveti rahatlatmak adına. Ancak biz elimizdeki değerleri kullanamıyoruz bile. Hagi kanatları kullanmayı düşünüyor.

Ligin ikinci yarısında daha çok puan toplayan bir Galatasaray olacak ama bizi tatmin edecek mi?