Pazartesi, Şubat 2

18. Haftanın Ardından

Beşiktaş hakkında ve Denizli hakkında düşündüklerimde yanılmıyorum şuana kadar.Denizli kadro tercihinde sürekli bi sürpriz peşinde.Bobo ve Holosko ile maça başlamamanın nasıl bir tercih olduğunu kimseye açıklayamaz.Geldiğinden beri rahat kazandığı tek maç ilk maçı olan Gençlerbirliği maçıydı.Dünde Tello'nun gerçekten güzel bir şutuyla maçı kazanmayı başardılar.Ancak sonrasında Antalya beraberlik ve öne geçebilecek fırsatları yakaladı.Forvette biraz becerikli olabilselerdi İnönü'den puanla ayrılabilirlerdi.Denizli'nin Fabian Ernst transferi düşündürücü.Cisse-Ernst iyi bir ikili olabilir.Ancak hücum yönü olarak zayıf kalacakları kesin.Belki de Yusuf için alınan bir önlemdir.Holosko ve Bobo'yu bu takıma sokmalı bir türlü.Yoksa zorlanarak da olsa kazanamayabilir ilerki maçlarda.

Haftanın en güzel maçı ise Saraçoğlunda oynandı.Gaziantepspor kaliteli ayaklarıyla güzel işler yapmaya devam ediyor.Dün de Trabzonspor'dan sonra Kadıköy'de futbol oynayan ekip onlardı.Fenerbahçe kadro olarak ısıran bir takım değil.Sürekli bekleyerek oynamaya çalışıyorlar.Bu takımı hızlandıracak iki isim var Deivid ve Emre.Deivid ilk geldiği senelerdeki oynamaya başladı.Emre ise ağzının konuştuğu kadar ayağını konuşturamıyor.Bu fiziki güçsüzlük nedeniyle sinir harbinde maç oynuyor.Gaziantepspor'da Tabata'ya Beto ayak uyduramadı bu yüzden gol sorunu yaşadılar.Tabata bu takımın oksijen kaynağı adeta.Atılan her topta takımını rahatlatmayı başardı dün gece.Josico konusu ise Linderoth'a dönüyor artık.Aragones'in oynatmaya çalıştığı sistem belli ancak bu kadro ile o oyunu oynayamayacağını görmesi gerekli artık.Ancak şuda bir gerçek ki yönetimin sezon başında kurduğu kadro Aragones'e teslim edilecek kadro değildi.Bunuda sancıları sene boyu çekilecek.İçeride alınan 2 puan ilerleyen haftalarda yerini buldukça gerilemeye devam edebilir Fenerbahçe.

Galatasaray kendisi için çok kritik bir maçtan galip gelerek biraz olsun rahatladı.Sivas deplasmanından sonra Denizli'deki bu zemin bulunmaz bir nimetti adeta.İyide başladılar maça ayağa pas oynayarak.Denizlispor'da taşların yerinden oynadığı gün gibi açık.Başı kesik horoz gibi oynuyorlar sahada.Organize olmayı başaramıyorlar sürekli olarak.Baros'un attığı ilk golden önce Nonda-Arda verkacı estetikti ve Baros'da iyi yere vurarak görevini yaptı.Sonrasında rölanti şeklinde geçen bir maç oldu.Galatasaray Sivas'ı şimdiden düşünüyordu bu açıkca ortadaydı.Nonda'nın golüne ise en çok sevien kendisi oldu.Bu gole ihtiyacı vardı ve biraz olsun özgüvenini kazanmıştır.Lincoln'ün yokluğunda onun pozisyonunu dolduracak en iyi isim kendisi.Ancak ayaklarındaki ağırlıktan bi türlü kurtulamadı hala.Ayhan ise sorumsuz davrandı ve kart görerek kritik kupa maçında cezalı duruma düştü.Affedilemez bir hataydı ve cezasız kalması ilerisi için hiç iyi sinyaller vermez takıma.Skibbe'nin Serkan Kurtuluş'a bu tip maçlarda şans vermesi gerekli ve onuda hazır tutmaya çalışması gerekiyor.Sabri yorulunca çekilmez oluyor sahada.Denizlispor bu senede son haftalara kadar küme düşmeme mücadelesi verecek.Kadro olarak her geçen sene zayıflıyorlar.

Hiç yorum yok: