Cuma, Mart 20

Galatasaray 2-3 Hamburg

Adı büyük beyni küçük olan eski Kaptanımız sayesinde bir klübün başına sadece bir kez gelecek ezeli rakibini ömür boyu susturma hakkını kaybettik. Maç için yazılacak çok şey vardır ancak şuan bunları yazmanın zamanı değil. Şuan Galatasaray'ı bu durumlara düşürenleri cezasını kesme zamanıdır. Trabzon'da çok rahat kazanabileceği bir maçı 1 puan ile kapatan, Uefa Kupasında 2-0 öne geçip turu veren teknik direktörlük görevine gelmiş Bülent Korkmaz'dan hesap sorma zamanıdır. Böyle salakça hamleleri acaba nasıl yapabildi bunu taraftara izah etmelidir. Geldiği günden beri her maçta gol yiyen fizik olarak asla bir kaleci gibi durmayan De Sanctis denen İtalyan vatandaşından hesap sorma zamanıdır. İlk golü çok rahat bloke etmesi gerekirken poz verip topu izlemesinin nedeni açıklamalıdır. Oyuna kurtarıcı olarak girip 3m yanındaki arkadaşına bile pas atamayan Hasan Şaş'tan hesap sorma zamanıdır. Acaba Lincoln onun gibi hatalar yapsaydı neler neler yazılacaktı hakkında. Ümit Karan denen sirk topçusundan hesap sorma zamanıdır. Biraz daha ileriye gidip aldığı kararların hepsinini başarısızlıkla sonuçlandıran Adnan Sezgin'den hesap sorma zamanıdır.

Son olarak Lincoln konusunu yazmalıyım. Geldiğinde pek sevmemiştim. Oyun tarzı olarak çıt kırıldım olmasını hala sindiremedim. Ancak bir teknik direktörün oyuncu kazanmayı seçmek yerine oyuncuyu kaybetmeyi seçmesine anlam veremiyorum. Üstelik bu oyuncun maddi olarak en fazla para kazanan oyuncunsa buna hakkın yoktur. Dün akşam isteksiz oynadığı bir gerçek. Karakter olarak zaten böyle bir yapıya sahip olmayan bir oyuncuydu geldiği günden beri. Bu gerçekten affedilmez bir olay. Ancak onu bu hale getiren etkenleri hazırlayan insanlarında bu olayda suçu çok büyüktür. Dün akşam oyundan çıkarılışı teknik direktörlük faciasıdır. Rakibin Alex Silva isimli oyuncusu ona kendi sahasında top aldırmamaya çalıştı. Sürekli gölge markajı uyguladı. Bu yüzden etkisiz göründü. Burada yapılacak tek şey oyuna bir forvet daha alıp Lincoln üstündeki baskıyı başka yerlere çekmek olmalıydı. Çıkacak oyuncu ise Serkan olacaktı. Sabri o kanadı tek başına idare edebilirdi o dakikadan sonra. Girecek isim ise Nonda olmalıydı. Böylelikle Lincoln biraz daha orta sahaya çekilecek ve rahatlayacaktı. O rahatlamasa bile arkasında iki oyuncu daha boş alan yakalayacaktı. Ancak daha bunun gibi basit bir hamleyi düşünemeyen bir teknik direktörün Galatasaray'ı yönetmesi mantıksızlık.

Lincoln gibi bir oyuncuyu kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Klüpte hala külhanbeyi modası hakim. Hasan Şaş kendisini yuhalayanlara çok içerlemiş. Ancak bundanönce maçın kasedini oturup izlesin. Taraftarın o anki ruh halini anlamaya çalışsın. Skor 2-2 olmuş ve bir ara gayet ciddi bir baskı kurulmuş rakip defans topu bilinçsizce uzaklaştırıyor ve top sana boş pozisyonda geliyor. Sen takım halinde ceza sahasına yığılmışken yaptığın orta auta gider, verdiğin pasların tamamını rakibe verirsen o seyircini o tepkiye hakkı vardır. Arda ve Sabri dışında bu elenişe taraftar kadar üzülen hiç bir oyuncu yoktur buna çok eminim. Hasan Şaş soyunma odasında neden kaybettik değil seyirciye küfür etmiştir. Ümit Karan bu gece içelim demiştir. Nonda ipodunu takıp uyumuştur. Barış babasıyla evinin yolunu tutmuş Alman milli takımı için kaçırdığı fırsata üzülüyordur. Biz ise gece boyu ve hatta tüm hafta boyunca kurdeşen dökmeye devam edeceğiz.

1 yorum:

Volvox dedi ki...

Fbli ezikler ama olsun ne de olsa onların "Hayallerinin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlıyor."