Pazartesi, Mart 22

Trabzonspor 1-0 Galatasaray, Totale Tutunmak

Maç öncesi tahminimde Galatasaray’ın kontrollü oyunla kazanacağını düşündüm. Ancak her deplasmanda olduğu gibi buradada yanıldım. Çıkan 11 de Hakan Balta’yı bekliyordum. Zira Rijkaard, Caner faciasından akıllanmıştır diye düşündüm. Geri dörtlüyü Sabri – E. Güngör – Neill – Caner ile kurdu. Servet yine yedekteydi ve hızlı Trabzon hücum hattı için doğru tercihti. Bu hattın önünde Mustafa oynadı, onun iki önünde ise Barış ve Elano vardı. Kanatlarda değişiklik yaptı Rijkaard. Keita solda, Santos ise sağda başladı. En önde ise Jo vardı. Bir kişi eksik saydım zira kalemiz yine boştu.

Maçın ilk 10 dakikasından sonra şöyle bir yorum yaptım. Bu dakikalarda bir gol atarsak maç kopar. Ancak o 10 dakikadan sonra Keita’nın ayağına gelen su şişene abartılı sahtekarlığı eklenince. Uyuyan Trabzon seyircisini ve takımını uyandırdı. Takım o alıştığımız silik futboluna döndü. Bu arada Dos Santos için bir iki kelam etmek gerekir. Dün en iyi isim gibi göründü. Ancak iyi oynamak hızlı top sürmek ve çalım atmak değil. Ceza sahasında vurduğu her top kalecinin tam üztüne gidiyor. Dün daha maçın 4. Dakikasında öne geçmek içten değildi ancak her zamanki gibi kaleciye teslim etti topu. Keza Jo’nun kaçırdı pozisyon gibi. Bir oyuncunun büyüklüğü buralarda ortaya çıkar. Bu iki isimde vasat maçların oyuncuları.

Bir diğer büyük takımın küçük oyuncusu ile Emre Güngör. Kimse yere yatarak kıçına çarpan 3 top için kandırmasın kendini. Bu çocuk her zaman bu tp bir hataya açık. Ancak asıl suçlu Neill. Kolayca ileri savuşturacağı topu yanındaki kazma stoperlere veriyor. Eskişehir maçı yetmedi aynı hata dünde gerçekleşti. Eee bütün bu paslar “total futbol” için. Sanırsın defansında Pujol ve Pique oynuyor. Öyle rahat paslaşabiliyorsun. Topu Servet’e, Emre’ye verince o topun sana sağlıklı şekilde gelme ihtimali çok düşük. Topla kavga eden oyuncular bunlar. Topun canı olsa acı çeker bu tip futbolcuların elinde. Gol sonrası Rijkaard’ı gösterdi kameralar. Ağzını ezdi büzdü o kadar. Çıkıp bi reaksiyon göster, Şoka girmiş futbolcuları uyandır. Asla bunu yapmaz saha kenarında Konfiçyus edası ile maçını izler. Takımının nasıl eridiğini gözlemler ve bir dahaki maça hiçbir önlem almaz. İlk yarının son 5 dakikasında suni baskı oluştu ancak uyumsuz takımın baskısı gibiydi. Kimse kimseyi tanımıyor sanki. En çokda neill için üzülüyorum. Adam etrafındakilerin yeteneksizliğini görüyor insiyatif almak istiyor ancak yardımcı olan hiç kimse yok. Topla çıktığında Mustafa, Barış ve Elano kendini göstermesi gerekli fakat hepsi toptan kaçıyor. O da ya Caner’e yada Sabri’ye dönmek zorunda kalıyor. Takımın hücumdaki pozisyon zenginliği top kanatlara gittiği için %50 azalıyor.

İkinci yarıda bir direniş görmek isterdi bu gözler. Ancak mağlup skora rağmen hiç kimsede isyan söz konusu değildi. Kaptan Sabri bu yarıda hücuma dahi çıkamadı. Aksine daha bi sinildi rakibe karşı. Trabzon’un yetenek düşmanı forvet hattına şükretmek lazım. Biraz akıllarını kullansalar goller bulmaları hiçte zor değildi. Maçın kırılma anlarıda oldu bu yarıda. Jo’nun bulunması gereken yerlerde olmamasının acısını çokca yaşadık. Tipik bir santrafor olmadığını iyice gördük. Dos Santos saman alevi gibi parladı söndü maç boyu. Skora katkı yapmadıktan sonra bir anlamı olmuyor bu parlamaların.

Son olarak Caner. Bu maçtada kendine ihanet etti. Sayısız korner kullandı, yine sayısız kez ceza sahasına orta kesti. Sadece Baros’un kafasına giden bir topunu hatırlıyorum. Bu maçla birlikte gelecek sezonun kadrosunda olmayacağını göstermiştir. Tabi bunu görebilecek bir teknik direktör varsa Galatasaray’ımızın başında. 26. Hafta geride kaldı ancak takım hala kopuk oynuyor. Hiç bölgenin birbiriyle bağlantısı yok. Total Futbol diye yutturdukları bir oyun var ortada. Takım bu futbola alışma dönemindeymiş, emekleme dönemlerinde bu kayıplar normal olabilirmiş. Geçiniz bunları, biz totali beklerken nice kupalar ve şampiyonluklar elden gidecektir. Bu sezon harcanan paraların karşılığında ne kazandık sizce. Kırılma anlarında hep kaybeden bir takım. Evet bunu kazandığımız bir gerçek . Bu arada bi Arda Turan zırvalamasıda aldı başını gidiyor. Arda dün olsa ne değişecekti merak ediyorum. Hala Arda Turan’daki gerilemeyi göremeyen ve büyük futbolcu “yıldız” olduğuna inananlar var. Bu takımın tek yıldızı Kewell. Oda sene sonu büyük ihtimal ayrılacak.

Hiç yorum yok: