Pazar, Mayıs 9

Galatasaray 1-2 Antalyaspor @ Rezillik

Maç öncesi stad çevresindeki hareketsizlik taraftarında heyecanını yitirdiğinin göstergesi gibiydi. Yazacak o kadar çok neden var ki bunların çoğunu lig bitimindeki değerlendirmeye saklıyorum. Kısa kısa maddeler halinde maç özetini yapalım.

- Dün akşamki seyirci performansı bu senenin en iyileri arasındadır kesinlikle. Takımın gol atmayı bırak sahada yürümeye isteği yokken tezahüratlarla canlandırmaya çalıştı. Ancak ruhu gitmiş bir insanı canlandırmak mümkün değil.

- Antalyaspor’da Ömer yine şovunu yaptı ve yine kazanarak, istediğini alarak Ali Sami Yen’den ayrıldı. Rakip takımda Necati ve Jedinak birer yıldız gibi oynadılar. Tebrik etmk gerekli.

- Yenilen iki goldede Sabrinin fahiş hataları var. İlk golde olması gereken yerin uzağındaydı, ikinci gol ise skandal. Jedinak’ı takip etmeyi bırakması affedilir değil.

- Aykut gelecek sezon bu takımın kalecisi olacaksa şimdiden şampiyonluğun hayal olduğunu söyleyebilirim. Aynı düşüncem Ufuk içinde geçerli. Veysel’in golündeki şuursuz çıkışı bunun açık örneği.

- Jo dün en verimli oyununu oynadı ancak takım arkadaşlarının zekası ona yetmeyince yine kötü göründü. Kendisine atılan topları güzel yerlere indirdi fakat kimse bu topları toplayamadı. Rijkaard’ın Mustafa Sarp hamleside bu sebeple geldi zaten. Jo’nun dibinde oyna dedi sanırım kendisine. 3 kere ceza sahasında topla buluştu fakat onunda yetenek sorunu olduğu için harcandı toplar.

- Caner bildiğimiz Caner. Çekiç-Örs-Üzengi organlarındaki dengesizlik futboluna yansıyor. Umarım bonservisi alınmaz ve boşa para harcanmaz.

- Arda Turan gönlünde olmasa bile bilinçaltında Galatasaray’ı bitirmiş gibi oynadı. Onun hakkında hiçbirşey yazmaya gerek yok. Takımdaki oyunculardan bir farkı yok. Yıldız olmadığını umarım anlamıştır. Emre Çolak ise fiziği el verdiği ölçüde iyi oyuncu olur bu açıkca görülüyor.

- Maç sonu kırılma maçlarında başarısız oldukları sorusuna; ''Kesinlikle aksine yorum yapamam, bu tip final maçlarında iyi sonuçlar alamadık, bu takımımızın kötü bir noktasıydı'' diye cevap verdi Rijkaard. Bu tip soulara yaklaşımı güzel ancak çözüm olarak adım atmadıktan sonra bir anlamı yok. Bu rezalet performansın hesabı sorulmalı fakat klüp başkanı onun incinmemesi için bir şey diyemiyor. Antrenör klüp başkanından daha kariyerli olunca bu tip sorunların olmasıda doğal. Rijkaard ve ekibine olan güvenim dünden sonra dip noktadadır. Daha kötüsü olmayacağını umut ediyorum. Gazetelerdeki Milan ve Barcelona tekliflerinden biri doğru olsa ve gitse hiç üzülmem açıkcası.

- Son olarak umarım ligi dördüncü sırada bitiririz ve bu zerre tatili hak etmeyen oyuncu topluluğu ve teknik ekip sezonu erken açmış olurlar.

Hiç yorum yok: