Cuma, Ekim 2

Galatasaray 1-1 Sturm Graz

Ligdeki ilk puan kaybından sonra çıkılan Avrupa maçındada puan kaybı yaşanması bir çok eleştiriye yol açacaktır. Rijkaard bildiği yoldan şaşmaz bunuda unutmamalı eleştiri sahipleri. Eskişehir maçındaki telaşın azaldığını gördük takımda. Son anlarda birkaç uzun deneme dışında hep ayağa pas yaparak hücuma kalktı takım. Ancak dün akşam Mehmet Topal kariyerinin belkide en kötü performansını çıkardı. Tercihleri, pozisyon alışı hep yanlış oldu. Yenilen golde ise atağı kesebilecekken çekinerek ayağının uzatması gole maloldu.

İlk yarı boyunca defansif anlayışından ödün vermeyen Graz ekibi dakikalar ilerledikçe hücumuda ihmal etmedi. Topu süratli şekilde rakip alana taşıyan ayakları var. Bu yüzden tehlikeli olmayı başarabilen bir ekip. Ayhan ve Mehmet Topal ikilisi uzun bir aradan sonra ilk kez birlikte görev aldılar. İki oyuncuda gerçek performanslarının çok uzağında kalınca ne oyun kurulabildi ne atak kesilebildi. Elano’da ilk kez bir şeyler yapmaya çalıştı. İnsiyatif almaya kalktı ancak hala beklediğimiz düzeyde değil. Güç konusunda eksikleri devam ediyor. Keza bu eksiklik Baros’tada göze çarpıyor. Sürekli yerde bitiriyor pozisyonları. Arda’nı verilmeyen golünden spnra yenilen gol psikolojik bir ezilme yaşattı takıma. Golde Sabri ve Emre ortalarda görünmediler. Spikerin 35 yaşındaki Emre deyip durması sinir bozdu. Sahaya zorla sürülmüş etkisi yaratıyor insana.

İkinci yarı ile birlikte takım tüm hatlarıyla yüklenmeye çalıştı. Ancak Graz ekibi Kharkiv’den sonra Ali Sami Yen’de en organize defansı yapan takım olunca çözmek çok zor oldu. Defanstan top çıkaramamanın eksikliğini bu maçtada yaşadık. Topu alıp verkaçlarla defans dengesinin dağıtacak biri ismi savunmamızda görmeyeli yıllar oldu. Bir Pique ne güzel otururdu şu takıma. Baros ve Sabri’yle goller kaçırdık. İki pozisyondada pas vermeye tercih edebilseler boş kalelere atılan iki gol izleyebilirdik. Baros’un golünde Elano’nun pası güzeldi. Gol vuruşuda ustaca oldu Baros’tan. Sonrasında Ayhan-Kewell değişikliği ile artık 4-3-3 e döndük. Bu diziliş değişikliği sonucunda Elano’nun atak başlangıçları pozisyon zenginliği yarattı. Ancak defansımızda ciddi fırsatlar verdik. Biraz sakin olabilseler gol veya goller yiyebilirdi takım. Son anlardaki kaotik baskı ise bir sonuç getirmedi. Rijkaard ve ekibi bir koz daha vermiş oldu skor basınına.

Ayhan’ın eski formuna gelmesini bekleyeceğiz iyi oyun için. Rijkaard’ın bu maçta bazı şeyleri görmüş olması gerek. Özellikle defansif açıdan yapmak isteyip yapamayacağı şeyler olacak. Ayrıca Hakan Balta bu seneye çok kötü başlayınca savunmanın bir yanıda eksik oldu artık. Ayrıca Arda’nın performansıda düşmeye başladı. Sezonu erken açmanın faydasını ilk haftalarda gördük ancak zaman ilerledikçe dezavantajını yaşıyoruz. Milli maçlar haftası bir o kadar daha yoracak. Bu yüzden Barış, Aydın, Caner gibi oyuncularıda monte etmeye çalışmalı. Beni korkutan tek olgu ise geçen seneki gibi organize olamamamız. Skibbe bu sorunu bir türlü çözememişti. Bu yüzdende sonun hazırlamış oldu. Şu zamana kadar takımda bir bütünlük sağlanamadı. Hücumcular ve savunmacılar olarak ikiye bölünmüş bir dağılım oluşuyor sahada. Arda, baros ve Elano defansa katkı yapamıyorlar hala. Buda gereğinden fazla yorulmamız anlamına geliyor. Sanırım ilk yarı bitimine doğru rayına girecek bir takım oluşacak. Milli maçların araya girmesi bu bütünlüğün oluşamamasında büyük bir etken.

Hiç yorum yok: