Pazartesi, Kasım 9

Diyarbakırspor 1-2 Galatasaray #11

Açıkcası maç öncesi kolay bir galibiyet bekliyordum Galatasaray’dan. Son maçlardaki futbol ve özellikler Diyarbakırspor defansının durumu beni böyle düşünmeye itmişti. Rijkaard Sarp’ın yokluğunda Ayhan’ı tercih etmişti. Ayhan seyirciye antipatik gelen bir isim. Maç içindeki tavırlarını bunun ana sebebi. Çokca itiraz ve rakip oyuncuya saygı göstermeyen karakteri yıllardır değişmedi. Ancak bu oyun şablonunda işlerin ilerlemesi için gerekli bir oyuncu. Linderoth’tan sonra iki yönlü oynayabilen en iyi oyuncu kendisi. Dün sıkça hata yaptı. Ciddi top kayıplarına yol açtı. Pas seçimleri ve geri oynama alışkanlığı zor anlar yaşattı takıma. Ancak attırdığı birde gol var Ayhan’ın. İlk golde ise Hakan Balta’nın kademesine girdi fakat hızı yeterli olmadı golü önlemeye. Diyarbakır gole kadar ve golden sonraki 15 dakika sıkı pres uyguladı. Tam saha baskı yapıp alan daralttılar. Galatasaray’ın topu preste çıkaramama sorunu hala çözülemedi. Bu sorun orta sahaya ait gibi duruyor fakat takım halinde yaşanıyor bu sorun. Sık sık gördük bu durumu dün. Orta saha oyuncuları pas verecek kişiyi bulamıyorlar çoğu zaman.

Gol sonrası ise gücü yavaş yavaş tükenen Diyarbakırspor vardı sahada. Her geçen an oyundan düştüler. Sabri’nin golünde Kewell’ın akıl dolu vücut çalımı ve pası Ayhan’a aktarması çok güzeldi. Sabri topa gelirken yne sert vurma isteğiyle topu üstten dışarı atacak diye düşündüm. Ancak Sabri’deki değişim bu goldede görüldü. Sakin ve net bir vuruşla attı golünü. İlkyarının en iyileri Sabri ve Kewell idi. Arda’da zaman zaman etkili oldu bu yarıda. Ancak sağ kanatta Sabri-Keita uyumu bozulunca o kanatta zayıfladı Galatasaray. Keita defansif açıdanda takımı rahatlatayı başaran bi isimdi. İlk yarıda dikkat çeken bir başka noktada Barış’ın penaltı beklediği andı. Barış çoğu zaman kendini abartılı yere atan bir oyuncu ancak bu pozisyonda müdahale direk ayağına geldi ve net bir penaltıydı. Bunun görülmemesi hakem adına üzücü. Çünkü net bir hareket olduğu aşikar.

İkinci yarıya bu maçı Galatasaray kazanır görüntüsü ile başladık. Nitekim yine Kewell’ın girişimleri oldu gol için. 52. Dakikada Barış, Kewell’ı gördü, Kewell’da o ince zekasıyla Arda’nın önüne bıraktı topu. Bu sırada Diallo ayağının kaymasıyla yere düştü ve Arda kalecininde yardımıyla golü yapmayı başardı. Bu gol sonrası maç farka gider diye düşünmeye başlamıştım fakat Barış’ın o gereksiz hareketini hesaba katamamıştım. Bu kırmızı kartlara bir çözüm bulunması gerekli. Keita’nın attığı sorumsuz yumruk, Elano’nun gereksiz yaptığı hareket değerindedir bu kart. Sonrasında Diyarbakırspor’un gücünün tükenmesi ve Galatasaray’ın skor koruma düşüncesiyle oynadığı pasif oyun. Birkaç tane akıllarda kalan pozisyon oldu bu dakikadan sonra. Vasat altı kaleci olan Espinoza’nın ceza sahası dışında tuttuğu top ve son dakikada Diyarbakır adına 1 m den kaçan gol pozisyonu.

Sonuç olarak alınan 3 puan çok iyi. Mehmet Topal’ın yükselen formu beklide senenin kazancı olacak. Çünkü kestiği kritik toplar var her maçta. Ancak pres yiyince takımın sıkışması takımı zor durumda bırakıyor. Bunun çözümüde takım halinde olacak. Takım uyumuda belli bir süre daha alacaktır. Keita’nın dönüşü ve Linderoth’un daha çok süre alması bu sorunun aşılmasında kritik noktadır.

Hiç yorum yok: