Cuma, Aralık 11

Antalyaspor 2-3 Galatasaray, Kader Keita

Antalyaspor'un bu sezon evinde ne derece etkili olduğunu görmek için puan tablosuna bakmak yeterlidir. Galatasaray ise son haftalarda tepetaklak gidişe son verme amacında çıktı maça. Rijkaard elindeki hamura en iyi şekli vermişti maçın başında. Nonda ve Topal'ın olmadığı her kadroya razıyım. Ancak ofsayt taktiğiyle girdiği riskte başarılı olamadı. Golün olduğu 7. dakikaya kadar Antalyaspor iki pas üstüste yapamamıştı. Gol ise takım halinde bi zaafiyet. Tabi Leo Franco'da güzelce seyretti bu pozisyonu. Sonrasında ise sahada dağınık halde dolaşan bir Galatasaray ve ilk golün kopyası bir ikinci gol. Aynı hatayı iki kez tekrarlayan bir takım halindeydi. Ciddi anlamda bir zayıflıktır bu. Rijkaard ne dediyse yanlış dediği kesin. İlk yarıdaki silik bir savunma hiç bir zaman görülmedi.

Takımın en ucunda bulunan Kewell ilk yarı boyunca sıkça yer değiştirdi ve arkasından gelenlere yollar açtı. Elano ise ters kanada attığı toplarla etkili görünüyordu. Ancak savunma olarak takım halinde silik görüntü vardı. Yenilen iki golden sonra Kewell'ın sert vuruşu direkten döndü ve Keita kendine has stili ile topu boş kaleye gönderdi. Sonrasında ise aynı düzensiz ve karmaşık futbol vardı. Antalyaspor ise gücü nispetinde oynuyordu.

İkinci yarı başladığında Galatasaray'da değişen birşey yoktu. Aynı düzensizlik devam ediyor ve takımın hücum gücünün büyük bölümünü Keita oluşturuyordu. Hakan Balta'nın kademeye güzel girdiği bir pozisyonda Arda Kewell'a bir pas çıkardı ve ancak Kewell gibi oyuncuların yapacağı bir hareketle topa dokunmadan Elano'yu kaleci ile başbaşa bıraktı Kewell. Elano'da soğukkanlı bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Kewell topa dokunmadan asist yapmıştı bu pozisyonda. Gol sonrası sağa çeken hücumlardan birinde Keita rakibi Şenol'uda sırtına alıp ceza sahasına girdi ve Kewell'a pasını çıkardı. Kewell birazda şansının yardımıyla gölünü attı.

İki farklı mağlubiyet sonrası öne geçilen maçın daha farklı olmasını ancak Nonda önleyebilirdi ve kendisi oyuna girmişti. Yanına birde ne yaptığını bilmeyen Aydın'da gelince iyice zevksiz hale büründü takım. Bu iki oyuncunun oyuna girmesinin ne mantığı olabilir. Kewell o dakikaya kadar forvet oyuncusundan beklenen herşeyi yapıyordu sahada. Kafa toplarındada çok etkiliydi. Yalçın adlı kasabın tekmeleriylede başetti maç boyu. Ancak Nonda sahaya zorla çıkarılmış vaziyette girince gol atmak mucize olurdu. Gol atamadan maç bitti ve üç puana kavuşmuştuk. Ancak takım savunmasındaki gerileme devam etti. Rijkaard bu konuyu nasıl çözecek bunu bilemiyoruz. Zatenbilmemizde gerekmiyor. Bizim görevimiz bu değil takımı desteklemek. Ancak bu takıma olan güvenim çok az. Barış, Servet, Gökhan, Ayhan, Topal, Uğur gibi beyni olmayan oyuncularla başarıya ulaşmak çok zor. Ben Keita, Elano, ve Kewell'ı izlerken zevk alıyorum. Ancak Barış'ın topla debelenmesini görünce bu oyunculara acıyorum.

Hiç yorum yok: