Pazartesi, Nisan 12

Saçmalıklar Gecesinin Ardından

''Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde / Galatasaray ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine / Söyleyin sizden çok mu şey istedik, formanın hakkını verin dedik / Biz 14 sene bekledik, sizin gibi ruhsuz görmedik''

Taraftar bu tezahürat ile takıma ve bazı oyunculara nokta atışı ile tepkisini gösterdi. Blogda Rijkaard’ı Arda’yı Jo’yu ve yönetimi sıkça eleştirdim ve dünkü 5 dakikalık protestoyuda yerinde buldum. Ancak sonrasında yaşananlardan utanmamak elde değil. Bu utanma sadece seyircinin yaptıklarına değil aynı zamanda futbolcularınında koyduğu tavırdan kaynaklanıyor. Arda Turan golü seyircisi ile paylaşmaya giden Baros’un yolunu keserek yedek klübesine götürüyor ve gol sevincini yedek futbocularla birlikte yumak halinde kutluyorlar. Bu sırada Servet’te zoraki olarak kalkıp yanlarına gidiyor ve göstermelik sevince katılıyor. Bu tablo bu sezonun fotoğrrafı olmaya aday. 29 hafta sonunda sahada bir bütün olarak hareket edemeyen futbolcular o anda yani tepkilerin başladığı ve giderek yoğunlaştığı anda birlik olabiliyorlar.

Seyirci kavramı Galatasaray tribünleri için biçilmiş kaftan. Bu sene pek maça gidemedim ve Fenerbahçe derbisinede GS+Bonus kart oyunu nedeniyle bilet bulamadım. Sezonun tamamında ve özellikle derbide tribünde taraftar değil seyirci topluluğu vardı. Bugün Denizlispor bile ligde seyircisinin desteği ile puanlar kazanmışken Galatasaray seyircisinin negatif desteği nedeniyle puan kaybetmiştir Ali Sami Yen’de. Dünkü maçtaki tepkide ise tribüne tepki göstemesi için getirilmiş bazı taraftarların olduğunu duydum. Eğer böyle ise işin içinde başka hesapların olduğunu düşünmeliyiz. Medya düşene tekme vurma derdinde ve seyircisinin desteğini çektiği takımı gördükleri anda küstahlaşmaya başlayacaktır. Hatta anında başladılar bile. Dün için sadece bunu düşünmeleri yeterli. Sonuçta zedelenen Galatasaray ismi.

Ve Arda Turan… Dün gece çok üzüldüğü yüzünden belli oluyordu. Ancak taraftara kızmayıp işine konsantre olmalı. Son aylarda neden sahada koşmayı değilde yürümeyi tercih ettiğini mesela. Taraftar ona karşı saygısızca davranmış olabilir ancak şunuda bilmeliki dün tepki gösteren kişiler içinde onu sevgilisinden bile çok sevenler var. Dünü sadece bir tepki olarak algılamalı ve bizlere eski Arda’yı izletmeli. Nasılsa atacağı birkaç gol yada atacağı çalımlar ile dünün tepkili seyircisi tekrar onu alkışlayacaktır. Fazla büyütmemeli dün geceyi. Eğer tepkisini göstermeye devam ederse ayrılık kaçınılmaz olur.

Bir parantezde dün gecenin tepkisiz tek ismi Rijkaard için açayım. Taraftarın kendisine olan sevgisini net bir biçimde gördü bu maçta. Nonda’yı kaçırdığı penaltı sonrası oyunda tutan Rijkaard dün akşam Jo’ya tepki gösterileceğini bilerek onu oyuna alması kendisinden vazgeçtiğinin göstergesi. Anlaşılan o ki Rijkaard’da Jo’ya kızgın. Maç sonu demecindede doğru tespitlerde bulunarak taraftarın ne istediğini iyi anladığını gösterdi. Umarım taratarlarda onu dinler ve tepki sadece Diyarbakır maçıyla sınırlı kalır.

Hiç yorum yok: