Salı, Eylül 21

5. Haftanın Ardından

- Galatasaray maçlarını izlemek ciddi sabır istiyor. Buca maçı öncesi yazdığım yazıdaki heyecan maçın dakikaları ilerledikçe yerini sıkıntıya bıraktı. Galatasaray gibi bir klubün bu kadar kötü oynamaya hakkı yok. Alışma süresi, zemin gibi bahanelere sığınanlara gülüyorum. İnanılmaz derecede kötü oynuyoruz. Savunma yaptığımızda söylenemez bence. Bu hafta Belediye önünde aynı oyun devam ederse puan almak mucize olur. Umarım futbolcular ve teknik ekip silkinirler. Son üç maçtaalınan 9 puan şuan için aldatıcı.

- Derbiyi seyredemedim maalesef. Ancak kadrolara maç sonu baktığımda Aykut Kocaman hakkında yanılmadığımı görüyorum. Galatasaray için Cana ne kadar önemliyse Fenerbahçe içind Stoch o derece önemli benim gözümde. Stoch ligin kalitesinin çok üstünde bir oyuncu. Kanatları Dia ile paylaşırsa öndeki Niang ile aşırı tehditkar bir güç oluşur. Bu durumda orta sahayı şu şekilde kurmalı Aykut :

Selçuk
Mehmet Emre

Bu şablon ile bir maça çıksın farkı herkes görecektir. Aykut Kocaman’ı anlamak imkansız gerçekten. Bu transferleri sistem için yaptıran kendisi fakat aksine Daum’un o köhne sistemiyle devam ediyor. Alex’in başını sezon başında kesemedi ve şimdi bunun cezasını çekecek Fenerbahçe klubü. Beşiktaş ise istediğini almış oldu maç sonunda. Kadro zenginliğinin nimetelerinden Schuster sezon boyu yararlanacak. Guti’nin ara paslarını izlemek ise ayrı bir keyif.

- Trabzonspor, Manisaspor önünde büyük bir uyarı aldı. Kendileri açısından hayırlı oldu beklide. Rehavete kapılmadan aldıkları bu uyarı Şenol Güneş’in etkinliği arttıracaktır. Ancak Jaja’yı güzel oynarken çıkarması gereksizdi. Yatara ve Alanzinho bu takımın kimyasıyla örtüşmüyor. Gelecek sezon yerlerini Colman gibi oyuncularla doldurabilirlerse çok iyi bir takım ortaya çıkar.

- Eskişehir Sivas deplasmanında son dakikada attığı golle bir puan almış oldu. Rıza Çalımbay’ın son haftaları gibi bir izlenim var bende.

- Yılmaz Vural ise geçtiğimiz sezonun olağandışı çıkışı sonrası bu sezona çok kötü başladı. Bununda sorumlusu bizzat Yılmaz Hoca’dır. Kadro değişimine çok radikal davrandı sezon başı. Bu hafta Ankaragücü önünde aciz kaldılar. Ankaragücü hakkında ise konuşmaya dahi gerek yok.

- Mehmet Özdilek ve Antalyaspor her geçen sezon bütünleşiyor. Kayserispor’u mücadele güçleri ile geçtiler. Uğur İnceman, Mehmet Özdilek’in aradığı isimdi ve sonunda bedavaya bulmuş oldu. Kayserispor ise zamanla daha iyi olacaktır. Şota’ya güveniyorum. Yeterki yönetim rahat bıraksın.

- Emenikeli Karabük ise Gençlerbirliği’ni sahasında ezici bi skorla geçti. Tebrik etmek gerekiyor Karabükspor’u. Ancak stadyum konusunda atılım gerekiyor. Thomas Doll ise bu hızla İlhan Cavcav’ın gazabından kurtulamayacak.

- İBB, Abdullah Avcı ile emin adımlarla devam etmekte. Kadro ve teknik heyet istikrarının faydalarını sonuna kadar kullanıyorlar. Ancak çekici bir futbol oynamadıkları sürece ligin sevimsiz takımı olarak kalacaklar. Geçtiğimiz yıl ki Kasımpaşa maçlarına gidip aldığım hazzı Belediyespor’un bunca yıllık Süper Lig geçmişinde bir kez dahi alamadım. Konyaspor ise kendini Ziya Doğan gibi bir futbol özürlüye teslim etmiş. Gerçeken çok yazık.

- Gaziantepspor-Bursaspor maçının ertelenmesi ise saçmalıktır. Bu ülkede hakemin maç başında başı yarılmış, oyuncular tartaklanmış fakat maç oynanmıştır. Bursaspor ise sıkıcı futboluna devam ediyor. Hakettiklerini Şampiyonlar Liginde alıyor fakat ligde ilerlemeye devam ediyor. Bu maçtan alacakları bir üç puan ise federasyon hediyesi olur.

Hiç yorum yok: