Bu sefe caps yapamadım zira bu tatil arasında epeyi yol aldım. Artık Bundesliga'dayım. Walter Gaitan ve Eke Uzoma gibi insanüstü varlıklar sayesinde rahat bir şekilde Bundesliga'da oynamaya hak kazandım. İlk yazıda kaldığım yerden devam edeyim.
Kupada Hamurg ile eşleşmiştim. Ancak Ruud tek başına fişimi çekti. Üç gol atarak avrupa hayallerimi suya düşürdü. Sonrasında lige yoğunlaştım ve taktiğimde ufak değişikliklerle müthiş galibiyet serileri yakaladım. Benjamin Lauth tek forvet ve hedef santrafor olunca verimi daha da arttı. Bir ara 1-0 e 2-0 a abone olmuştu takım. 6-7 maçlık bir serim vardı. Sonrasında az gol attığımı düşünerek bekleride ataklarda çıkartmayı denedim ve ilk iki maç kötü skordan sonra takım gol makinasına dönüştü.
İlk yarıyı Hertha Berlin'in 4 puan gerisinde kapatmıştım fakat bu serilerle çok rahat bir şekilde lider bitirdim sezonu. Lauth 24 golle kral oldu, Walter Gaitan ise 18 asistle çok iyi işler çıkardı. Ancak taraftarlarca ve benim görüşüme göre yılın oyuncusu Uzoma seçildi. Uzaktan attığı kritik goller ile gönüller ifethetti genç Nijeryalı. Ayrıca lig devam ederken kadroma kattığım isimler oldu. En önemlisi Amr Zaki idi. Ancak kendisini oynatmak için ilk yarı sonunu bekliyorum. Zira 2 Eylül'de takıma katılacak.
Sezon başında bir çok oyuncuyu satılık listesine koyum ve kolayca sattım. Oyunun en güzel özelliğide bu diyebilirim. Takım başarılı ise oynatmadığınız oyuncuları göndermkte zorluk çekmiyorsunuz. Ayrıca maaş bütçesindede ciddi kazancınız oluyor. Yaptığım transferlere gelince. Öncelikle Bundesliga'ya çıkınca 10 milyon $ kazanç elde ettim. Yönetimle sürekli görüştüm ve transfer bütçesi sezon başında 7milyon $ civarında oldu. Ayrıca sattığım oyunculardan elde ettiğim 8 milyon $ da cabası. Defans hattına takviye yapacaktım ve Deportivo'da mutsuz olan Ze Castro'yu aldım. Ayrıca AZ Alkmaar'dan Luidiijk'ide rotasyon için kadroma kattım. Kiraly takımdan ayrılınca kaleci sıkıntım oluştu ve onuda başka bir CM efsanesi ile doldurdum. Basel'li Franco Costanzo'yu bedelsiz takıma kattım. Daha önce dediğim gibi kaleci ve defans hattında genç isim pek tercih etmiyorum. Sağ kanat eksikliğimi Al Rayyan'dan ayrılan Amare Diane ile doldurdum ve kendisinden büyük katkı bekliyorum.
Sonrasında bedelsiz oyunculara yöneldim ve transferde bonservis parası vermektense o paraları oyuncu menejerlerine önerdim. Bu sayede Mamadou Diarrayı almayı başardım. Ayrıca Mısırlı Abu Trika'da takıma kazandırıldı. Ayrıca Brezilyalı Carvalho'yuda menejerine 1,5 milyon $ vererek getirdim. Forvete takviye yapacaktım ve bedelsiz olarak Vonlanthn'i aldım. Sol bek mevkiine ise Roberto Carlos'u gözü kapalı aldım. 38 yaşında fakat yüzdeleri hala iyi. En büyük transferimi ise Arsenal'den yaptım. İki ay boyunca uğraştım Rosicky'i almak için. Önce deneme teklif ettim ve 4 haftalığına takıma katıldı. Sonrasında ise menejerine 1,7 milyon $ vererek takıma kattım. Bunları yaparken transfer bütçemi sürekli azalttım ve haftalık maaş bütçesini yükselttim. Bu özellik hem güzel hemde mantıklı olmuş. Transferin son gününde Arjantinli bir defans oyuncusu daha alarak kadromu sağlamlaştırdım. Bonus olarakta çok istediğim Martin Fenin'i yönetim aldı ve beni duygulandırdı. Zamanında alsalrdı Vonlanthen'i almamış olurdum ancak sonuçta bonservis ödemediğim için karlı sayıyorum kendimi. Artık lig başlıyor ve hedefim Avrupa kupalarına katılabilmek.
Çok hareketli bir dönem oldu ve caps almayı unuttum bu anlarda. Takımın oyuncu profili çok değişti ve hazırlık maçlarında iyi skorlar aldım. Bu sebeple takımdan ümitliyim ve gelecek sezon hedefim mutlaka Şampiyonlar Ligi olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder