Çarşamba, Kasım 3

Taksim'in Gelişi, Habur'dan Belliydi





İki resim arasında bir fark var mı ?

İlk fotoğraf gerçekleştiğinde siyasi liderlerin şöyle açıklamaları var dı :

Recep Tayyeap Erdoğan :
“Habur Sınır Kapısı’nda yaşanan manzara karşısında umutlanmamak mümkün mü?”

Ahmet TÜRK :
“Bu gelenler teslim olmaya gelmiyor!.. Pişmanlıktan mişmanlıktan faydalanma gibi bir istekleri falan yok. Bunlar temsilci.. Şartları bildirmeye geliyorlar...”

Devlet Bahçeli :
“Dikkat buyurunuz, alkışlarla karşılananlar Mekke-i Mükerreme’den dönen hacı kafilesi değildir. Ya da alın terleriyle ekmeklerini kazanmak için gittikleri yabancı ellerden kesin dönüş yapan gurbetçiler değildir. Milletini yabancı coğrafyalarda şerefle temsil etmiş Mehmetçik birlikleri hiç değildir. Bunlar, elinde bebeklerin, anaların, kadınların, şehitlerin kanı olan, silahlarına masum binlerce vatandaşımızın kanı bulaşmış hain teröristlerdir.

Deniz Baykal :
“Azeri bayraklarını toplatan iktidar, daha dün Türk topraklarında sallandırılan PKK bezlerini görmezden geldi.. Gücünüz PKK’ya yetmiyor da Azerbaycan’a mı yetiyor”

Bir kez daha okuduktan sonra görüyorum ki siyasal erkler her zaman ki gibi popülist davranarak gerçeği manipüle etmişler. Canlı bomba olayından sonraki yorumları ise şu şekilde :

Recep Tayyeap Erdoğan :
“Türkiye'yi karıştırmak, huzuru, istikrarı, güvenlik ortamını bozmak isteyenlere asla ve asla müsamaha gösterilemeyeceğini, bu saldırıların hiçbir şekilde Türkiye'yi birlik, kardeşlik ve kalkınma hedeflerinden alıkoyamayacağını bir kez daha hatırlatıyorum”

Ahmet TÜRK :
"Her barışçıl süreçte bu tür provakatif eylemler yapılıyor. Silahların olduğu bir yerde mantık işlemez, bu nedenle bu tür eylemlerin artık Kürtler tarafındanda Türkler tarafından da mahkum edildiğini biliyoruz. Ama bu çok karışık bir şey, tamamen barışçıl sürecin gelişmesi için çaba sürdürülürken birileri düğmeye basılıyor. Kim tarafından geliştirilmiş olursa olsun provakatif bir eylemdir. Bizde merakla izliyoruz, nedir bu diye bir açıklamada yok"

Kemal Kılıçdaroğlu :
''5'i ağır, 15'i polis, 17'si sivil olmak üzere toplam 32 vatandaşımızın yaralandığı terörist saldırı bir kez daha göstermiştir ki, terörle mücadele zafiyet kabul etmeyen ve kararlılıkla sürdürülmesi gereken bir mücadeledir. Şu da çok iyi bilinmelidir ki, terör bir insanlık suçudur. Terörle, silahla, şiddetle sonuç almak ne mümkündür, ne de kabul edilebilir.

Devlet Bahçeli :
"Taksim'deki canlı bomba ne ise Başbakanın PKK açılımı da aynısıdır. terör örgütünün hedefinin büyükşehirler olduğuna işaret etti. Geçen ay uzatılan tezkereyi de hatırlatan Bahçeli, sınır ötesi operasyon çağrısı yaptı"

Peşlerinde milyonlar olan bu kişilerin hiçbiri dik duramıyor. Biri sağa kıvrılırken diğeri sola yatıyor. Başka birisi ihanetin tam ortasında kalmış ne yönü var ne pusulası. Sonuncusu ise gaflet uykusundan uyanamamış halde ilerliyor.

Bir tek Devlet Bahçeli en başında güzel tespitlerde bulunmuş fakat son açıklaması ile amacının ne olduğunu belli etmiş durumda. Üzüm yemek gibi bi derdi yok amaç bağcıyı dövmek. Teröristlerin baş tacı, şerefsizlerin iktidar olduğu bu ortamda koltuk derdine düşmüş muhalefet olması da ayrı acı. Bu güzel ülkenin güzel insanlarına yazık gerçekten.

Hiç yorum yok: